Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin’in ev sahipliği yaptığı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Övünç Madalyası ve Beratı tevcih sunma töreni, bir otelin balo salonunda gerçekleştirildi.
Törene, Garnizon Komutanı Tuğgeneral İsmail Hakkı Köseali, Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, protokol üyeleri, muharip gaziler, gazi yakınları ve şehit aileleri katıldı.
Törende şehit aileleri, gazi ve gazi ailelerinin oturduğu masaları tek tek dolaşan Vali Erin, ailelerle sohbet edip, hoş geldiniz dedi.
Şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, tören münasebetiyle gönderdiği mesajı okundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, şunları belirtti:
“Can parelerini bu vatan uğruna şehit veren değerli şehit yakını kardeşlerim. Vatan uğruna mücadele etmenin şanlı nişanını bedenlerinde taşıyan kıymetli gazi kardeşlerim, değerli misafirler. Hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Büyük davaların, büyük zaferlerin, büyük hedeflerin ardında büyük kahramanlar vardır. Sizler, işte böyle bir kahraman olan evlatlarınızı, uğruna can verdikleri al bayrağa sarıp, onları bekleyen cennete uğurladınız. Bu uğurda gazilik payesiyle müşerref olan kardeşlerimiz de milletimizin gönlündeki en yüce makama ulaşmışlardır.
Şehit yakınlarımıza ve gazilerimize takdim edilen Devlet Övünç Madalyası, devletimizin ve milletimizin sizlere olan vefa borcunu, minnetini nesiller boyunca hatırlatacak bir semboldür. Coğrafyamızda varlığımızı, cesaretleriyle dünyayı kendilerine hayran bırakan ecdadımız ile bu uğurda hayatlarını ortaya koyan şehitlerimize ve gazilerimize borçlu olduğumuzu biliyoruz.
Onlar sayesinde bin yıldır aynı toprağın üzerinde yaşayabiliyor, aynı pınarlardan su içebiliyor, beş vakit ezanlarımızı dinleyebiliyor, gönderde dalgalanan bayrağımızı gururla seyredebiliyoruz.
Terörle mücadelede, sınır ötesi operasyonlarda ve 15 Temmuz’da şehit olan, gazilikle şereflenen kardeşlerimiz, bu büyük davanın günümüzdeki sancaktarlarıdır.
Vatanımız, ezanımız, bayrağımız, istiklalimiz ve istikbalimiz uğruna sevdiklerini toprağa veren, yaralanarak gazi olan her kardeşim bilsin ki, Türk Milleti ve Türk Devleti daima onların yanındadır. Milletimizin her bir ferdinin ve devletimizin her bir ferdinin ve devletimizin her bir kurumunun, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin çarpan yüreği olacağına, daima yanı başlarında bulunacağına inanıyorum. Toprağa verdiğimiz her bir şehidimiz, gönül dünyamıza kattığımız her bir gazimiz, bizi bu topraklara daha da sıkı bağlıyor. Allah’ın izniyle, devletimiz bu kökler üzerinde yükselmeye, milletimizin şanını ve şerefini yüceltmeye devam edecektir.
Bu, sonraki nesillere bırakacağımız en büyük mirastır. Allah, tüm şehitlerimizden, gazilerimizden ve onları bu millete armağan eden ailelerden razı olsun. Hepinize selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Kalın sağlıcakla.”
VALİ ERİN: BÜYÜK BİR MÜCADELE VERİYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajının okunmasının ardından kürsüye gelen Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin“Bugün Çanakkale mücadelesinde, Kurtuluş Savaşında durduğumuz yerdeyiz. Aynı birlikteliği, aynı kararlılığı, aynı dayanışmayı göstermek zorundayız” dedi.
Konuşmasına, şehit ailelerini, gazileri ve protokol üyelerini selamlayarak başlayan Vali Erin, “Kutsal vatan topraklarının bütünlüğü, birliğimiz, beraberliğimiz, ayyıldızlı al bayrağımız ve bütün kutsal değerlerimiz için en değerli varlığını hiçe sayarak bu uğurda feda eden tüm şehitlerimizin ve bu uğurda mücadelede yaralanan, gazi olan tüm kardeşlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla ve hürmetle anıyoruz. Şehitlerimizin hepsinin mekanı cennettir biliyoruz. Ailelerine, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz” diye konuştu.
Şanlıurfa’da son dönemlerde gerçekleşen en anlamlı buluşmalardan bir tanesinin gerçekleştiğini kaydeden Vali Erin, “Son dönemde ve bugünlerde kutsal değerler olarak saydığımız vatanımız, bayrağımız ve her santimetrekaresi şehit kanıyla sulanmış bu vatan topraklarının müdafaası, istiklalimiz ve istikbalimiz için büyük bir fedakarlık ve kahramanlık göstererek ebediyete intikal eden şehitlerimizin yakınlarına ve gazilerimize bu fedakarlıklarının bir nişanesi olarak devletimizin takdim etmeyi uygun gördüğü övünç madalyası ve beratı tevcih törenini gerçekleştiriyoruz. Biliyoruz ki, bu fedekarlığı gösteren, bu büyüklüğü, özveriyi gösteren başka kardeşlerimiz de var. Onlara da belgeleri hazırlandıkça bu şekilde törenler ve programlar gerçekleştirmek suretiyle övünç madalyalarını ve beratlarını takdim edeceğiz” dedi.
Çok tarihi ve kritik bir süreçten geçildiğini hatırlatan Vali Erin, kırk yılı aşkın süredir büyük mücadele ve fedakarlıkla kazanılmış vatan toprağı üzerinde hesabı kitabı olanlarla mücadele edildiğini, bu mücadelenin kurtuluş savaşında olduğu gibi bugün de devam ettiğini ifade etti.
Vali Erin, konuşmasına şöyle devam etti: Ülkemizin doğu ve güneydoğusunda yaşayan, etnik yapısı itibariyle Kürt olarak tabir ettiğimiz, vatanına, bayrağına, dinine ve ortak değerlerine sımsıkı bağlı olan Kürt kardeşlerimiz üzerinde gerçekleştirilen bir operasyonla vatan topraklarını ayrıştırmaya yönelik hain emelleriyle bunu destekleyen, perde arkasında durup görünmeyen aslında uluslararası güçlerle büyük bir mücadele ortaya koyuyoruz. Bu dönem boyunca mücadelede verdiğimiz çok şehidimiz var. Onların bu fedakarlığı ve büyük özverili gayretleri sonucunda bugün biriz, beraberiz. Tüm dayatma ve sıkıntılara rağmen sımsıkı birbirine sarılmış vaziyette, önümüze çıkacak her türlü zorluğu ve güçlüğü aşabilecek durumdayız. Dün, önceki gün terör örgütü olarak tüm dünyanın kabul ettiği ve dünyanın gelmiş geçmiş en insanlık dışı metotları uygulayan PKK terör örgütü ile mücadele ediyorduk. Ama aslında bunun arkasında çok uluslu bir işgal girişimi ve gücünün olduğunun da farkındaydık. Ama bu çok uluslu güç ve bu güce dahil olan ülkeler bir çok ortamda Türkiye Cumhuriyeti ile stratejik ortak olduklarını iddia ediyorlardı. Aslında bunun böyle olmadığını biliyorduk. Yüzümüze karşı ayrı, arkamızda ayrı işler çevirmekte olduklarını ve farklı amaçlar güttüklerini biliyorduk. Bugün bu tablo çok daha netleşmiş bulunmaktadır. Hepimizin tahmin ettiği gibi, kahraman silahlı kuvvetlerimiz artık Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşturduğu yeni bir devlet aklı, yeni bir bölge algısı ve yeni bir küresel güç oluşumunun da doğmakta olduğunu da hep birlikte görüyoruz. Savunmada kalmayacağız. İsmi ne olursa olsun terör örgütleriyle sadece sınırlarımızın içinde kalıp, bunların saldırılarını püskürtmekle kalmayacağız. Terör örgütlerinin kendileriyle ve onları destekleyen, eğiten, donatan, bunlara akıl hocalığı yapan tüm güçlerle sınırlarımızın dışında da mücadele etme dönemine girmiş bulunuyoruz. Bir süredir biliyorsunuz, Afrin’de odaklanan ve orada oluşturulmaya çalışıyan, sınırlarımızı çepeçevre saran, ismini değiştirmiş olmakla beraber PKK’nın ta kendisi olduğunu bildiğimiz terör örgütü ve oradaki işbirlikçileriyle büyük bir mücadele veriyoruz. Kahraman Mehmetçiğimize muvaffakiyetler diliyoruz. Oradan alnımız açık, başımız dik şekilde kardeşlerimizin, yavrularımızın, Mehmetçiğimizin, ay yıldızlı al bayrağımızı Afrin’in tepelerine dikerek döneceğini biliyoruz. Dün de bunu gerçekleştirdiler biliyorsunuz.”
Afrin operasyonunda da şehit verdiğimiz kardeşlerimiz olduğunu hatırlatan Vali Erin, “Vatanın bekası, istiklal ve istikbalimiz, Türkiye’nin ve coğrafyanın kaderi için en değerli varlığını feda eden kahraman evlatlarımızı cennete uğurladık. Onların o aziz hatırasını, hak ettikleri şekilde gönlümüzün en müstesna köşesinde tutmak suretiyle, vermemiz gereken kıymetin en yükseğini vermek suretiyle inşallah canlı tutacağız ve onlara yakışır bir şekilde hem devlet, hem toplum ve hem de birey olarak da üzerimize düşen sorumluluğumuzu yerine getireceğiz” dedi.
Kırk yıla yakındır devam eden terör örgütüne ve onların destekçilerine devletin hak ettiği cevabı verdiğini ve vermeye devam ettiğini dile getiren Vali Erin, “Bunları toplumun sırtında, milletimizin başında boza pişirir vaziyette olmaktan çıkaracağız. İnsanımızın, hür iradelerini özgürce yansıtabilecekleri bir güvenli ortamı hep birlikte inşa edeceğiz. Tehdit olmaktan kesinlikle çıkarmak suretiyle, insanlarımızın bir kısmının gerek korkudan, bir kısmının ekonomik sosyal statülerinin kaybolmasından, bir kısmının da hayat tehlikesi ile karşı karşıya kalması nedeniyle dışarıya yansıtamadığı gerçek vatansever duygularının açığa çıkmasını inşallah gerçekleştireceğiz. Bunun sonucunda da hep birlikte göreceğiz ki, burada yaşayan Kürt kardeşlerimiz, haçlı ordularının uşakları değil, Selahaddin-i Eyyübi’nin torunlarıdır. Burada yaşayan bu kardeşlerimiz, Selahaddin-i Eyyübi’nin torunu olmaya yakışır bir şekilde cesurca, kahramanca birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize musallat olan bu şer odaklarına hak ettikleri cevabı toplumsal yaşam içerisinde de cesurca bir araya gelerek, seslerini yükselterek inşallah vereceklerdir” dedi.
Devletin, silahlı kuvvetlerin yürüttüğü operasyonlar sonucu terör örgütünün yurtiçinde tehdit unsuru olmaktan uzaklaşmış olduğunu ifade eden Vali Erin, Şırnak, Hakkari, Mardin, Bingöl, Şanlıurfa ve bölgenin dört bir tarafında esasen milletin olan, korku ve dayatma ile ele geçirilmiş olan idarelerin de tekrar milletin aslına rücu ettiğini hatırlattı. Milletin, belediyeler ve yerel yönetimlerden yıllardır beklediği hizmetlerin gerçekleşmeye başladığını kaydeden Vali Erin, “Milletimiz özlediğimiz hizmetleri kendilerinin yönettiği belediyelerden almaya başladı” diye konuştu.
Devletin güvenlik güçlerinin dışında kimsenin eline silah almasına müsaade edilmeyeceğini ifade eden Vali Erin, sosyal medya ve toplum içerisinde terör örgütü propagandasını yapanlarla da en sert şekilde mücadele edileceğini söyledi. Medya yoluyla, kahramanca mücadele sürdüren silahlı kuvvetlerin, devlet görevlilerinin morallerini bozacak şekilde açıklama yapılmasına, terör örgütlerinin propagandasını yapmaya müsaade edilmeyeceğini de ifade eden Vali Erin, “Bunlar da hukuk devleti sınırları içerisinde hak ettikleri muamele ile karşı karşıya kalacaklardır” dedi.
15 Temmuz öncesinde ve sonrasında, bugün de varlık, yokluk mücadelesi verilen bir süreç yaşandığını, yurt içinde devşirilen silahlı ve silahsız güçlerin, ülkemizin dört bir yanını çeviren çok uluslu bir işgal girişimi ile karşı karşıya olunduğunu, böyle bir zamanda ayrı aykırı ses çıkarılmasına müsamaha gösterilmesinin söz konusu olamayacağını ifade eden Vali Erin, “Bugün Çanakkale mücadelesinde, Kurtuluş Savaşında durduğumuz yerdeyiz. Aynı birlikteliği, aynı kararlılığı, aynı dayanışmayı göstermek zorundayız. Bunun aksine ve hilafına olacak hiçbir tutum, davranış ve söylemin müsamaha ile karşılanmayacağını hepimizin çok iyi bilmesi lazım” diye konuştu.
Şehit Aileleri ve Gazilere Müjde
Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, 19 Eylül 2017 Tarihinde Gaziler Günü münasebetiyle gerçekleşen toplantıda gündeme getirdiği ve belediye başkanlarından rica ettiği, şehit aileleri ve gazi derneklerinin birlikte kullanacağı modern bir yapının da müjdesini verdi.
Gaziler Günü münasebetiyle yapılan programda Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi ile birlikte karar aldıklarını hatırlatan Vali Erin, şehitlerin haklarını savunmaya yönelik dernekler ve gazilerin daha iyi bir hayat idame etmelerine yönelik kurulmuş derneklerin daha iyi mekanlarda hizmet vermesi gerektiğini düşündüklerini ve bu amaçla gerekli çalışmaların tamamlanmak üzere olduğu müjdesini verdi.
Şehit aileleri ve gazi derneklerinin yeni yerlerinin 18 Mart’ta hizmete sunulacağını kaydeden Vali Erin, “Binamız kiralandı, döşendi, hazırlandı. Açılışını 18 Mart’ta hep birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.
Aynı gün şehit yakınları ve gazilerin devlet imkanlarından öncelikli faydalandırılması talimatlarının da zaman içerisinde uygulanmaya devam ettiğini, şehit yakınlarının devlet tarafından tanınmış haklar çerçevesinde devlet memuru olmaya hak kazanmış olanlar ile çalışabilme niteliklerine sahip olanların istihdam edilmeye yönelik büyük gayret sarf edildiğini, çok sayıda şehit ve gazi yakınını iş imkanına kavuşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Önümüzdeki dönemde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve BM finansmanıyla gerçekleşecek 70 civarındaki istihdamın da büyük bölümünü şehit aileleri ve gazi yakınlarına ayırdıklarını dile getiren Vali Erin, “Ne yaparsak yapalım ödeyemeyeceğimiz o hakkı kısmen temin etmek suretiyle vicdanlarımızı rahatlatmış olacağız” dedi.
Vali Erin’in konuşmalarından sonra, Bahçelievler Ortaokulu Öğrencisi Hatice Hilal Melik tarafından günün anlam ve önemine binaen bir şiir seslendirildi.
Şehit ve gazilerin özgeçmişlerinin barkovizyon görüntüsüyle okunmasının ardından, şehitler ve gaziler adına kendilerine övünç madalyası tevcih edilecek yakınları sahneye davet edildi.
Törende, 15 Temmuz Demokrasi Gazileri; Ahmet Kurt, Ali Tugay, Cumali Zor, Feyzullah Kurt, Mehmet Devran, Ramazan Nerede ve Önder Soluk’a, Sinan Çay’ın yakını Mehmet Şükrü Çay ile Şehit Uzman Çavuş İbrahim Taş’ın yakını Hüseyin Taş’a, 15 Temmuz Demokrasi Şehidi Mustafa Direkli’nin yakını Halit Direkli’ye, Şehit Polis Memuru Hasan Hüseyin Çalışkan’ın yakını Aslı Çalışkan’a, Şehit Polis Memuru Ali Öztürk’ün yakını Semra Öztürk’e, Şehit Polis Memuru Turgut İnanç’ın yakını Serpil İnanç’a, Şehit Er Orhan İrkarlı’nın yakını Kâmil İrkarlı’ya, Şehit Piyade Uzman Çavuş Halil Şıltak’ın yakını Emine Şıltak’a ve Şehit Piyade Onbaşı Yusuf Beylem’in yakını İsa Beylem’e,Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Övünç Madalyası ve Beratları, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin ve Hanımefendi Erin, Garnizon Komutanı Tuğgeneral İsmail Hakkı Köseali ve Hanımefendi Köseali, Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi ve Hanımefendi Çiftçi, Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, GAP BKİ Başkanı Sadrettin Karahocagil, İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Nuri Öztürk tarafındantakdim edildi.
Verilen beratta, “Üstün görev anlayışı içinde feragat, fedakarlık, başarı ve yararlık dolu çalışmalarıyla Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti adına haklı gurur kaynağı olmasından dolayı, 2933 sayılı Madalya ve Nişanlar Kanunu gereğince Bakanlar Kurulunun önerisi üzerine, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Övünç Madalyası tevcih edilmiştir” ibaresi yer aldı.
Şehit yakınları ve gaziler onuruna verilen yemekle devam eden tören, İl Müftü Yardımcısı Hüseyin Ortaç’ın Kur’an tilaveti ve yaptığı duanın ardından sona erdi. 31-01-2018