4 milyonu aşkın sivilin yaşadığı İdlib, 9 yıldır olduğu gibi yine saldırılara maruz kalıyor. Esed rejimi, şimdiye kadar uluslararası olarak kabul gören hiçbir ateşkes veya anlaşmaya uymadığı gibi geldiğimiz noktada ise Soçi mutabakatına rağmen Rusya ve İran destekli terörist gruplar ile İdlib’deki sivil yerleşim yerlerine saldırıyor.
Soçi Mutabakatından bu yana saldırılarda bin 500 sivil hayatını kaybetti
Esed rejimi ve müttefiklerinin, Soçi mutabakatını ihlal ederek, "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" içindeki sivil yerleşim yerlerine 2019 yılı başından bu yana yaptıkları hava ve kara saldırılarında en az bin 500 sivil hayatını kaybetti.
Eylül 2018’de Rusya ve Suriye rejimine bağlı güçlerin İdlib’i yoğun bombardımana tutması sonucu 80 binin üzerinde sivil, Türkiye sınırına göç etmek zorunda kalmıştı.
Bunun üzerine Türkiye’nin Tahran'da 7 Eylül 2018'de düzenlenen üçlü zirvedeki önerisi üzerine, Türkiye ve Rusya devlet başkanları 17 Eylül'de Soçi'de bir araya geldi. Soçi’de yapılan görüşmede İdlib'de ateşkesi korumak için bir dizi ek önlem alma konusunda mutabakat sağlandı.
Mutabakat gereği, cephe hatları boyunca silahsızlanma bölgesi kurulmuş, 10 Ekim 2018'de ise muhalifler, söz konusu bölgeden ağır silahlarını çekmişti.
Soçi mutabakatının ardından, İdlib'de bir süreliğine Suriye rejimi ve Rusya'nın hava saldırıları sona erdi. Daha önce Türkiye sınırına göç eden 80 bini aşkın sivil ise evlerine geri döndü.
Soçi Mutabakatından bu yana 1 milyon 230 bin sivil yerinden edildi
Ancak kısa bir süre sonra Rusya ve Suriye rejimi, hiçbir silahlı grubun varlık göstermediği sivil yerleşim yerlerine gerekçe göstermeden yeniden saldırı başlattı.
Saldırılar özellikle İdlib şehir merkezi, Maaret-el Numan, Serakip, Cisr-Şuğur ve çevre bölgelerindeki sivil yerleşim yerlerine yapılıyor.
Bu durum ise sivilleri göçe zorluyor. Soçi Mutabakatının yürürlüğe girdiği Eylül 2018’den bu yana İdlib’in güney kırsalından 1 milyon 230 bin sivil, Türkiye-Suriye sınırının bulunduğu kuzey bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
Son 10 günde 130 bin sivil göç etmek zorunda kaldı
Yaşanan çatışmalar sonucu son 1 hafta içerisinde İdlib’in güneydoğu kırsalında 40’ın üzerinde köy-kasaba-belde yerleşimi Esed rejimi ve müttefiklerinin kontrolüne geçti.
Bu durum, 70 bin sivilin yaşadığı Maaret El Numan, 30 bin sivilin yaşadığı Serakip ve 20 bin sivilin yaşadığı Cercenaz ile çevre bölgelerinde yaşayan çok sayıda sivilin göç yoluna düşmesine neden oldu.
Zira Esed rejimi ve müttefiklerinin bu bölgeleri ele geçirmek için düzenlediği hava-kara saldırıları sivillerin hayatlarını tehdit ediyor. Ölüm ile göç tercihi arasında kalan siviller, İdlib’in kuzeyine Türkiye-Suriye sınırının bulunduğu alanlara, Afrin ve Azez bölgelerine doğru göç etti.
Siviller, göç yolculuğuna uçakların havalanamadığı sisli havalarda toplu olarak çıkıyor. Aksi taktirde siviller, Esed rejimi ve müttefiklerinin 9 yıldır olduğu hava saldırılarına hedef olabilir.
Uluslararası olarak alınan karar ve mutabakatlar tam anlamıyla yürürlüğe koyulmadığı müddetçe İdlib’te sivil katliamlarının devam etmesi kaçınılmazdır.
Saldırıların kuzeye doğru yoğunlaşması durumunda gidecek yeri kalmayan 4 milyonun üzerinde sivil, yine büyük katliamlara maruz kalabilir.
Astana Anlaşması çerçevesinde Suriye rejiminin garantörü olan Rusya’nın rejimin yapacağı saldırıları önleme yükümlülüğü bulunuyor. Ek olarak Soçi mutabakatının iki garantöründen biri olan Rusya, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmenin aksine sivil yerleşim yerlerine yapılan saldırıları bizzat gerçekleştiriyor.
Göç etmek zorunda kalan sivillere yönelik acil yardım çalışmaları
İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından göç etmek zorunda kalan sivillere ilk etapta acil yardım paketleri hazırlanarak dağıtıldı. Geldikleri bölgelerde sığınacak bir yer bulamayan siviller için İHH tarafından İdlib şehir merkezine 15 KM mesafedeki Harbenuş bölgesinde 150 adet çadır kurulumu gerçekleştirildi. Kampa yerleştirilen ailelere çadır içi mefruşatı ve çeşitli gıda paketleri dağıtıldı.
Lakin halen sığınacak bir yer bulamayan ve kışın bu soğuk günlerinde donma tehdidiyle karşı karşıya kalan binlerce aile bulunuyor.
Bu ailelerin ihtiyaçlarının giderilmesi için bölgeye acil olarak insani yardım malzemelerinin ulaştırılması gerekiyor.
Bombaların altından kaçan on binlerce sivil, her şeye rağmen ayakta kalabilmek için vicdan sahiplerinin desteklerini bekliyor…26-12-2019
Acil olarak ihtiyaç duyulan malzemeler
1- Mat
2- Halı
3- Hasır
4- Soba
5- Yakacak (kömür, pirina, mazot)
6- Mutfak seti
7- Un
8- Temiz içme suyu
9- Konserve çeşitleri
10- Gıda kolisi
11- Bebek kolisi
12- Hijyen paketi
13- Yaralı ihtiyaç çantası
14- Battaniye
15- Sünger yatak
16- Kışlık mont, bot, çizme (bay-bayan, çocuk)
Behçet ATİLA
İHH Şanlıurfa Temsilcisi