Arakan için Şanlurfa'da dua ettiler
Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Sabah Namazından sonra Dergah Cami önünde Arakan’da Budistlerin Müslümanları vahşice katletmesini lanetleyerek, Müslümanların kurtulması için dua ettiler. Yapılan basın açıklamasına ve duaya kadınların da katıldığı gözlendi.
Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları
Platformu adına açıklamayı yapan İHH Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atilla;
“Uzun süredir bu kamplardan birinde kalan 75 yaşındaki Kala’nın
dilinden dökülen “Bizi bütün acılarımızdan kurtaracak olan ölümü
bekliyoruz” diyerek zulmün ne kadar şiddetli olduğunu vurguladı. Atilla sözlerini şöyle sürdürdü;
“Arakan’da 3 Haziran 2012 günü başkent Akyab’dan Maungdav şehrine
gitmekte olan 10 Arakanlı Müslüman’ın Budist fanatiklerce katledilmesi
akabinde yüzlerce Müslüman bu saldırıyı protesto etmek için Maungdav
şehrindeki Merkez Camii’nde toplandı. Burma polisi bu hareketi kendi
varlıklarına tehdit,devlete karşı bir ayaklanma olarak nitelendirdi ve
olaylara karışan Müslümanların cezalandırılması emrini verdi. Budist
fanatikler ve Burma polisi, Müslümanlara saldırdı ve çıkan çatışmada çok
sayıda Müslüman yaralandı veya şehit edildi. Müslüman köy ve
kasabalarına baskınlar düzenlendi. Bölgede haziran ayından bu yana
1.000’in üzerinde Arakanlı Müslüman katledildi, 90.000’den fazla Müslüman evsiz kaldı. Arakanlı Müslümanlar baskıcı Budist
yönetimi altında çeşitli eziyetlere maruz kalıyor. 1938’den günümüze
kadar yapılan katliamlarda yüz binlerce kişi hayatını kaybetti. Hukuksuz
tutuklama, işkence ve kötü muamelelerin yanı sıra dinî ve etnik
ayrımcılığa maruz kalan Arakanlılar vatandaşlıktan çıkarılmakta,
yerlerinden edilmekte, mallarına el konulmakta, evlenmelerine izin
verilmemekte, seyahat etmeleri engellenmekte, kültürel ve tarihî
mirasları yok edilmekte. Burma askerî yönetiminin baskıları
nedeniyle bugün bir milyonu aşkın Arakanlı Müslüman, Suudi Arabistan,
Pakistan, Malezya ve Bangladeş’te mülteci olarak yaşam mücadelesi
veriyor. Arakan’dan kaçan çok sayıda mülteci özellikle 90’lı yıllardan
itibaren komşu ülke Bangladeş’teki kamplara sığınıyor. Ancak
tahayyüllerin ötesinde olumsuzluklar barındıran bu kamplarda yaşam,
Arakanlı Müslümanların geleceğe dair umutlarını tüketiyor. Uzun süredir
bu kamplardan birinde kalan 75 yaşındaki Kala’nın dilinden dökülen “Bizi
bütün acılarımızdan kurtaracak olan ölümü bekliyoruz.” sözü bu durumun
en açık yansıması. Daha da trajik olan ise; Bangladeş haziran ayından bu
yana ülkeye sığınan mültecileri kabul etmiyor, hatta daha önceki
dönemlerde Bangladeş’e sığınan mültecileri geri göndermek suretiyle
ölüme itiyor.Geçmişi çok uzun yıllara dayanan dinî ve etnik gerekçeli
şiddet olaylarının artarak devam ettiği ve bir politika olarak resmen
desteklendiği Arakan’da insanlığa karşı büyük bir suç işleniyor. Bu sebeple diyoruz ki; - Müslümanlara yönelik baskılarını
sonlandırması için BM ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının Burma
hükümetine çağrıda bulunmaları gerekmektedir. - Uluslararası toplum acilen Burma’da
yaşanan zulmü durdurmalıdır. Bu gerçekleşene kadar ülkeler Burma ile
ekonomik ilişkilerini kesmelidir. - Burma yönetiminin ekonomik, siyasi
ve askerî ilişkilerine dikkat çekilmesi ve bu rejimin zulmünü
sürdürmesini sağlayan kaynakların kesilmesi için gerekli çalışmalar
yapılmalıdır. - İslam âlimleri bu konuda Müslüman
toplumlara öncülük etmeli ve Müslümanların bu zulüm karşısındaki
sorumluluklarını hatırlatan açıklamalar yapmalıdır. - İslam ülkeleri Arakanlı Müslümanların uğradığı zulme karşı sessizliklerini bozmalı ve gerekli tepkiyi ortaya koymalıdır. -Türkiye, Arakanlı Müslümanlara
uygulanan zulmün önlenmesi için çeşitli platformlarda girişimlerde
bulunmalıdır. Yardım kuruluşlarının mülteci kamplarına ulaşmalarının
önündeki engellerin kaldırılması için gerekli girişimler
hızlandırılmalıdır. -Uluslararası yardım kuruluşlarının Arakan içerisinde ve mülteci kamplarında yardım dağıtabilmeleri garanti altına alınmalıdır. -Burma sınırları içerisinde kalan
alan, sivil insan hakları örgütlerine ve uluslararası gözlemcilere
açılmalıdır. -Dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan Budistler Burma’daki
zulmü durdurmak için harekete geçmelidir. -Zikredilen ve son olaylarda da
görülen insan hakları ihlallerinin son bulması ve sorumlularının
cezalandırılması uluslararası topluluğun sorumluluğundadır. Ayrıca iki yıla yakın bir süredir
Ortadoğu halkları özgürlük ve adalet talepleriyle, on yıllardır
üzerlerine çökmüş olan korkaklıktan silkinerek ve bedel ödeyerek güçlü
bir direniş göstermektedirler. Malum, zalim BeşşarEsedgeçen yıldan bu
yana tüm dünyanın gözü önünde içinde çok sayıda çocuk ve kadının da
olduğu 15.000'den fazla insanı tanklarla, toplarla ve uçaklarla vahşi
bir şekilde katletti ve katletmeye devam ediyor. Suriye’de yaşanan
insanlık dışı davranışlara, kadın, çocuk ve yaşlılara uygulanan diktatör
Esed zulmüne karşı sessiz kalamayacağımızı, bu uygulamaları
lanetlediğimizi açıkça ilan ediyoruz. Mazlum Suriyeli kardeşlerimizin
haklı direnişinde yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Mezhepler,
kavimler ve devletler üstü bir hassasiyetle ele almamız gerekliliğine
inandığımız bu tür insanlık suçlarını nerede olursa olsun kimden gelirse
gelsin lanetliyor, Mazlumların yanında ve zalimin karşısındayız. Hiç
şüphesiz bu tavır, İslamî ve insanî kimliğimizin bize yüklemiş olduğu
tarihî bir sorumluluktur” dedi. Daha sonra Platform adına Mehmet Emin Baytar dua okudu. Baytar; -Ya Rabbi, zalimlerin, diktatörlerin tahtlarını, saraylarını yerle bir et. Mazlum, güçsüz insanlara zulmedenleri kahreyle. Ya Rabbi, başta Arakan olmak üzere dünyanın dört bir yanında zulüm gören kardeşlerimize yardım et. -Arakan’daki kardeşlerimizi sahipsiz bırakma. İslam dünyasını, Müslüman idarecileri Arakanlı kardeşlerimiz için harekete geçir. -Ya Rabbi senden Arakanlı çocukların, kadınların, mazlumların, mültecilerin yüzlerinin gülmesini talep ediyoruz. Duamızı geri çevirme Allah’ım. -Arakanlı kardeşlerimizin acılarını gider, bizleri de her daim kardeşleriyle dayanışma içinde olan Müslümanlardan kıl. -Bizleri haksızlık, zulüm karşısında susan Müslümanlardan eyleme. Bizleri İslam düşmanlarına karşı güçlü, izzetli kıl. -Baas diktatörlüğüne karşı savaşan Suriye’deki kardeşlerimize katından zaferler, fetihler ver Ya Rabbi. -Ya Rabbi, senden Hama’da, Humus’da,
Şam’da çocukları katleden, camileri bombalattıran Esad zaliminin bir an
önce devrilmesini talep ediyoruz. Duamızı geri çevirme Ya Rabbi. -Zindanlardaki mazlumları bir an önce özgürleştir. Esir kardeşlerimizin sıkıntılarını hafiflet. -Filistin, Suriye, Afganistan, Irak,
Çeçenistan, Doğu Türkistan, Keşmir ve Somali’de senin dinin için,
özgürlük ve adalet için çarpışan mücahitlere de zaferler ver. -Kudüs’ümüzü, Mescid-i Aksamız’ı özgürleştir. -Huzuruna geldiğimizde utananlardan değil; sevinenlerden olmak istiyoruz. Bizleri razı olduğun kullardan eyle Ya Rabbi. -Bizleri burada buluşturduğun gibi cennette de buluştur. Bizleri birbirimize cennet dostları, cennet arkadaşları kıl. -Ya Rabbi, sadece
senin rızan için yaşamak, sadece senin rızan için ölmek istiyoruz. Bize
izzetli, şerefli bir hayat ve ölüm nasip eyle. Bizleri Müslüman olarak
yaşat, Müslüman olarak öldür ve salihlerin arasına kat” dedi. Duadan sonra topluluk sessizce dağıldı |
2238 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |