Mustazaflar Hareketinden beklenen parti açıklaması geldi. Mustazaflar Hareketi sözcülerinden Said Şahin, parti isminin Hür Dava Partisi (Hüda-Par) olarak açıkladı.
Mustazaflar
Hareketi Sözcülerinden Said Şahin'den yapılan açıklamaya göre, parti
ismi olarak ortaya çıkan pek çok seçenek içinde kısaltılması Hüda-Par
olan Hür Dava Partisi ismini tercih ettiklerini söyledi.Kurulacak olan
partinin ilk etapta 30 kurucu üyesinin olacağını belirten Şahin,
kongreye kadar geçici yönetim kadrosu ile yola devam edileceğini ve şu
anda kâğıt üzerinde teşkilatlanmaların oluşturulmaya çalışıldığını
söyledi. Şahin, ilk hedeflerinin yerel seçimlere girmek olduğunu ve
bunun içinde ülkenin doğusundaki ve batısında il ve ilçelerde
teşkilatlanmaya gideceklerini belirtti. Said Şahin parti kuruluş çalışmları hakıında bilgi verirken soruları da cevaplandırdı: Biliyorsunuz Ak Parti, Müslüman
halkın oyları ile üç dönemdir alternatifsiz iktidar. Müslüman halkın Ak
Parti’yi tercih etmesindeki temel etken de geçmişte özellikle dini yaşam
alanlarında yaşadığı zulümlerdir. Ak Parti’nin öncüleri de geçmişin bu
zulmüne uğramış ve mağdur olmuş şahsiyetler. Müslüman halk, bir yönüyle
hallerinden anlarlar diye din konusunda aynı mağduriyeti yaşayan
insanları tercih ettiler. Dini ve insani haklarına ulaşma
ümidi ile seçtikleri Ak Parti, maalesef bu Müslüman halka ihanet
etmiştir. Bu genelge desteklerini aldıkları Müslüman halka ihanet
genelgesidir. Başörtüsünün okullardaki uygulamasına kahir ekseriyetin
istekli olduğu ve azgın azınlığın ise kerhen de olsa göz yumduğu bir
vasatta Ak Parti’den beklenen, bu müsait ortamda başörtüsünün okullarda
serbest bırakılmasına dair yasal düzenleme idi. Ama hükümet akıl almaz
bir şekilde zıddını yaptı ve başörtüsünü okullarda yasaklama yoluna
gitti. Kraldan daha kralcı kesildi. Aslında Ak Parti, son zamanlardaki
icraat ve söylemleri ile sistem partisi olmak yolunda hızla ilerliyordu.
Hatta öyle ki, bazı uygulamalarda Atatürk istismarcıları Kemalistlere
karşılık daha samimi bir Atatürkçü portresi çiziyorlar. Müslümanlar ve insani haklar
konusunda duyarlı olan herkes ve her kuruluş tepkisini ortaya koymalı,
meydanlara inmeli. Halkı bilinçlendirmeli. Ancak bu konuda bazı
sıkıntılar var ve onları da görmek lazım. Birincisi, Ak Parti idaresine
iradesini teslim eden Müslüman halk, süreç içinde inanç olarak çok
yozlaştı ve duyarlılık kaybetti. Bırakın sıradan halkı, çok ciddi
tevhidi mücadele veren İslami şahsiyetler ve kesimler Ak Parti ile
birlikte sisteme entegre oldu veya tepkisizleşti. Bir noktada Erdoğan’ın
dediği oldu; Müslümanların gazını aldı ve tepkisizleştirdi. Ellerine
verdiği ekmeğe razı etti onları. İkincisi Müslüman halkın haklarını
siyasi alanda savunacak çok ciddi bir siyaset kurumu yok. Muhalefet
gösterenler CHP, BDP, MHP olunca halk bunların doğrularına da kuşku ile
bakıp, doğal bir refleks olarak Ak Parti’nin attığı adımları ya
destekliyor veya sessiz kalıyor. Müslüman halk, Ak parti ile din
konusunda malum olan muhalefete mahkum kalmış durumda. Ülkede Müslüman
halkın temsiliyeti konusunda çok ciddi siyasi bir boşluk var. STK’ların
etkisiz kaldığı alanda mazlum ve mağdurların sesini duyurma, İslami ve
insani muhalif bir siyaset ortaya koyma zazureti doğmuştur. Bizler bu
boşluğu ve bu zarureti gördüğümüz için bir sorumluluk olarak Mustazaflar
Hareketi’ni ilan ettik. HAZIRLIKLAR TAMAM RESMİYET ARALIK’TA Daha önce Mustazaflar hareketi olarak siyasete gireceğinizi ilan etmiştiniz? Bu konuda gelinen aşama nedir? Hazırlıklarımız tamam. Aralık ayı içinde dilekçemizi verip, inşallah parti olarak hak mücadelemize devam edeceğiz. Mustazaflar Hareketi kurucu üyesi
Said Şahin, Hareketin izleyeceği siyaset yöntemi, aday belirlemedeki
kriterleri, farklı görüşlerde siyaset yapan partiler ile kurulacak
ilişkileri, kirlenmiş olarak addedilen günümüz siyasetine
yaklaşımlarını, Avrupa Birliğine bakış açılarını, siyasi hedef ve
sorumluluklarını, Kürd sorunu ve bölge ile ilgili hassas konuları
Hürseda Haber`e 3 Kasım'da şöyle anlatmıştı: Söyleşinin en çarpıcı noktası ise,
Şahin`in bir soru üzere, “…Bizler ümmetçi anlayışla hareket ediyoruz.
Bir tarafta İslami hakları, bir taraftan da insani hakları hedefleyen ve
bu doğrultuda; bir taraftan İslam kardeşliğini bir taraftan da insan
kardeşliğini göz önünde bulundurup dünyanın tamamı için, bu haklar
üzerine mücadele vereceğiz. Doğal olarak bölgemizden başlayacak, yani
kendi toplumumuzdan başlayacağız. Unutulmamalıdır ki bizim ölçümüz
ümmettir, bizim ölçümüz insanlıktır. Bizim Hedefimiz Dünyadır. ”
şeklindeki açıklamaları oldu. Avrupaya hoş geldiniz, geliş sebebinizi bize anlatabilirmiziniz? Hoş bulduk. Buraya geliş sebebimiz
öncelikle buradaki Müslüman kardeşlerimizi ziyaret etmek,onlarla beraber
olmak, sıkıntılarını paylaşmak için geldik. Dolaysıyla Türkiye`de yeni
bir siyasi oluşum içerisindeyiz. Siyasi hareketimizle ilgili olarak çok
farklı çalışmalar yaptık. İstişare toplantıları, görüş alışverişleri,
bilgilendirme toplantıları yaptık. Türkiye’nin idaresini belirlemede
Türkiye içindeki nüfusun etkisi olduğu gibi yurt dışındaki Türkiyeli
nüfusun da etkisi vardır. Mustazaflar Hareketi olarak, burada yaşayan
insanlarımıza kendimizi tanıtmak, fikir alışverişinde bulunmak,
düşüncelerini almak, şayet varsa siyasi tecrübelerinden faydalanmak için
geldik. Şuana kadar Avrupan`nın hangı ülkelerini ziyaret ettiniz ve hangi ülkelerde istişarede bulundunuz? Avrupalı siyasilere ziyaretleriniz olacak mı? Siyasi areneya `Kurtlar Sofrası` deniliyor. Siz bu kurtlar sofrasına kendinizi nasıl hazırladınız? Partinin ismi, genel başkanı ve kurulacağı zaman hakkında bilgi vermeniz mümkün mü? Mustazaflar Hareketi sadece bölgeye mi hitap edecek yoksa bir Türkiye partisi mi olacak? İçinizden parti kurmanızı istemeyenler oldu mu? Olduysa onları nasıl ikna ettiniz? Kamuoyuna baktığımızda Diyarbakır,
Batman gibi illerde başarıya ulaşacağınız kanaati çok yüksek. Sizin bu
konudaki görüşleriniz nelerdir? Bu aşamada bir Büyükşehir Belediyesini idare edebilecek adaylara sahip olduğunuza inanıyor musunuz? Başka Sivil Toplum Kuruluşları ve PKK-BDP ile görüşmeleriniz oldu mu? Onlardan herhangi bir tepki ile karşılaştınız mı? Parti kurucuları ve aday olarak göstereceğiniz adaylarda ne gibi özellikler ve vasıflar arıyorsunuz? Seçimlerde kazanacağınız belediyelerde bulunan kadrolarla nasıl bir ilişki düzleminde çalışmayı düşünüyorsunuz? Parti yönetimi ve adayları içerisinde farklı kesimden insanlara yer verilecek mi? Avrupa Birliği hakkında ve Türkiye`nin AB`ne üyelik süreci hakkında ne düşünüyorsunuz? Timetürk OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE SON EKLENEN AÇIKLAMA:
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı
ifade ve beyanda bulunan yorumlar yayınlanmayacaktır. Site Editörü gelen
mesajları yayınlama veya yayınlamama hakkına sahiptir. Neleri kabul ediyorum:
ip adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip
adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların
sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim
sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan
itibaren kabul etmiş sayılırım |
1697 kez okundu |
Yorumlar |
30/11/2012 18:58 Bu partinin kurulması BDP nin işine yarayacak.Dolaylı olarak BDP ye destektir. Misafir - yasin |