İşte İlk Yazı Harran ÜniversitesiFen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Abdullah Ekinci budan böyle köşe yazıları ile Viranşehir Bizim Gazete ve bizimgazete63.com da olacak. Peki Prof. Dr. Abdullah Ekinci Kimdir: Şanlıurfa’da doğdu. İlk ve Orta öğretimini Urfa’da yaptı. Uludağ Üniversitesinde İlahiyat ve Fırat üniversitesinde Tarih eğitimini aldı. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda öğretmen-idareci olarak çalıştı. Tarihi Anabilim Dalında “III.-XII. Yüzyıllar arasında Urfa’da Dini ve Fikri Hayat” adlı Yüksek Lisansını 1996 yılında tamamladı. 2002 yılında ise “IX.-XII. Yüzyıllar Arasında Ortadoğu’da Karmatilerin Siyasi, İdari, İktisadi, Sosyal ve Kültürel Faaliyetleri ” adlı teziyle doktorasını tamamladı. 2006 Yılında doçent oldu. 2012 yılında profesör oldu. 2007-2010 yılları arasında ise Fen Edebiyat Fakültesi dekan yardımcısı olarak görev yaptı. Halen Harran ÜniversitesiFen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Abdullah Ekinci, çalışma alanı olarak “Ortadoğu’da Fikir Hareketleri, Şehir Tarihi ve Kurumları, Ortadoğu ve Akdeniz havzasında oluşan siyasi, iktisadi ve sosyokültürel faaliyetler ile günümüz Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki tarihi kentler ve yerleşimlerdir. Ekinci evli ve 4 çocuk babasıdır. Prof:Dr Abdullah Ekinci'nin işte İlk Yazısı: Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Yeni Dünya Düzeni Birinci Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914'de başlamıştı. Birinci dünya harbinin üzerinden 100 yıl geçti. 1914'de neler oldu? Birinci dünya savaşıyla nasıl bir dünya kurgulandı? Kurgulanan dünyanın kodları, kırmızıçizgileri nelerdi? Tüm bu soruların cevaplarını bulmak zorundayız. Verilecek cevaplar yeni yüzyılın da inşa malzemesidir. Geçen 100 yılın hikâyesi, egemenler ile sömürülenlerin arasında geçti. Egemenler kendi çıkarlarını koruyacak ve onları besleyecek bir Dünya’yı, birinci dünya harbiyle oluşturdular. Egemenler, başta Ortadoğu, Afrika ve Asya olmak üzere dünyanın dört bir yanında kendi çıkarlarını koruyacak yapılar oluşturdular. Oluşturulan yapılarda görev alanlar, bireysel anlamda kendilerine, kamusal ve iktisadi anlamda efendilerine hizmetler ettiler. Geçen yüzyılın figüran aktörleri, millet yerine kendilerine ve egemenlere hizmet eden bir anlayışı tercih ettiler… Ülkesi ve halklarına ise egemenlerin cevazı oranında hizmet ettiler. Tam yüzyıl önce, figüran aktörlerin çabaları sonucu bir imparatorluğu kaybettik. 100 yüzyıl önce dizayn edilen dünya, dikiş atmıştır. Bugün batının egemen güçleri, Dünya’yı çıkarları doğrultusunda “güncellemeye” tabi tutmaktadırlar. Bu güncelleme, çıkarlarına hizmet eden bir dünya kurgusudur. 10 Ağustos 2014'te, yani yeni 100 yılın miladını belirleyecek ve dünyanın kaderini yeniden tayin edecek bir seçime tanıklık edeceğiz. 10 Ağustos’ta iki farklı hayat felsefesi oylanacaktır; biri, sessiz çoğunlukların sesi olmayı; diğeri ise egemenlerin sözcüsü olmayı kabul eden anlayıştır… Birincisi, kutlu bir yürüyüşü; İkincisi ise egemenlerin iktidarını güvence altına alan kurguyu temsil ediyor… Bugün Libya’da, Tunus’ta, Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da, Filistin’de, Rojava’da, Türkiye’de ve tüm Dünya’da yaşananlar, 2014 yılının, dünya için yeni bir dizaynın planlandığını göstermektedir. Yeni yüzyılın dinamikleri ve aktörleriyle eski yüzyılın egemenlerinin dinamikleri ve figüranları çatışmaktadır. Eski yüzyılda sadece egemenlere hizmet eden adalet, barış, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri… Onların emperyalist planlarına hizmet eden gölge ruhlu yöneticiler… Yıllarca küçük ayrıcalıklı beyaz bir azınlık tarafında yönetilen Güney Afrikalı siyahiler, Yeraltı zenginlikleri sömürülen Ortadoğulular, Asyalılar, Balkanlar ve sömürülen diğer mazlum ve mağdur dünyalılar… 10 Ağustos, Kremanın kreması azınlıklara, yolları egemenlerle buluşan sözde aydınlar, yöneticiler, din adamları vb. elitlere, dur demek için bir fırsattır. Bu coğrafyada figüranların yolları hep egemenlerle bir yerlerde buluşmuştur, hep aynı kodlarla şifrelendiler ve aynı alfabeyi konuştular… Artık hayır, yeter ve bir dakika (One minute) diyebilen liderler, gerçek aktörlere ihtiyaç var… Yeni yüzyılın dinamiği "Hak, Adalet ve Eşitliğin Hâkim Olduğu Bir Dünya”… dır. Ortadoğu, Türkiye, İslam Dünyası, tüm dünya için yeni yüzyıl; Osmanlı'yı, Bizans’ı, Çarlık Rusya’yı, Rönesans, Reform ve Emperyalist Avrupa’yı geride bırakıp, “Hak, Adalet ve Eşitliğin Egemen Olduğu” “Özgür, Adalet ve Eşitliğin Dünya’sını” temsil etmektedir. Bu yüzyıl Ortadoğu, Asya ve Afrika için insanca bir yaşamanın yüzyılı olmalıdır. Anadolu için “BÜYÜK TÜRKİYE" yürüyüşünün başlangıcı olmalıdır. Yeni 100 yılın hikâyesini, MAZLUM VE MAĞDUR milletleri özne yapan, görünür olmayan toplumları görünür kılan, egemenler karşısında dik duran, lider ve anlayışlar yazacaktır. Bu nedenle, sadece okuduklarımız değil yaşadıklarımızda 12 yıldır Başbakan olarak mağrur ve müstebit oluşumlara fırsat vermeyen Sn. Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı olarak Çankaya'ya çıkmasını, sıradan bir Cumhurbaşkanlığı seçimi olarak algılamamız gerektiğini göstermektedir. 10 Ağustos 2014 tarihi mağdur ve mazlumlar için “Kutlu bir yürüyüşün başlangıç” tarihi olmalıdır. 10 Ağustos 2014, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Sn. Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkması; 100 yıl önce yapılan planların son bulması, yeni bir dünya düzeni için bir ışık, Yeni Türkiye için büyük bir adımdır… Yeni Türkiye sadece Anadolu’nun kalkınması anlamını taşımamakta, başta Filistin, Suriye, Irak, Mısır ve tüm mazlum ve mağdur toplumların acılarının son bulması için de bir ışıktır. Son söz olarak, Birinci Dünya Savaşıyla dizayn edilen dünya demode olmuştur. Yeni bir dünya düzeni için, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının desteklenmesi büyük bir fırsattır. Sağduyu sahibi tüm vatandaşlarımızın desteklerini esirgememelerini ümit ediyorum. Prof. Dr. Abdullah EKİNCİ |
2147 kez okundu |
Yorumlar |
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
