Konu Sağlıkta ŞiddetBASINA VE KAMUOYUNA Öncelikle 31.08.2014 tarihinde hastanemize geldikten sonra müdahalesi yapılan daha sonra Şanlıurfa’ya sevk edilip hayatını kaybeden hastaya Allahtan rahmet diliyor, ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Bu elim olayın gerçekleşmesinde kusurlu olan varsa idari ve adli anlamda gerekenlerin yapılması bizim de talep ve beklentilerimiz arasındadır. Ancak, bu talebi dile getirme yönteminin şiddet olmadığını belirtmek istiyoruz. Dün akşam saatlerinde Hekimimiz Duygu Aksoy bu konuyla bağlantılı acil serviste darp edilmiştir. Kendisine hakaret edilmiştir. Olaydan sonra derhal beyaz kod çağrısı yapılmış ancak olay yerine intikal edilmemiştir. Gençlerimize çok küçük yaşlardan itibaren okullarda ve hatta tüm kamusal alanda yaygın bir biçimde yazılı ve görsel medya araçları ile şiddetin bir sorun çözme biçimi olarak sunulduğu, içten içe kültürel yapımıza sindirildiği görülmektedir. Olağan bir sonuç olarak şiddet olayları; hiç olmaması gereken eğitim ve sağlık kurumlarına da sızmış, günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Aşırı hasta yükü, hasta başına ayrılan sürenin kısalığı, sağlıkta dönüşüm programları ile serbest piyasa ekonomisinin hiçbir sınırlama olmadan uygulanması sonucunda hekim-hasta ilişkisinin işletme-müşteri ilişkisine dönüştürülmesi gibi etkenlerin de önemli ve belirleyici olduğunu düşünmekteyiz. - Çalışma yaşamları boyunca en az bir defa şiddet içeren olaya tanık olduğunu söyleyen sağlık çalışanı oranı % 96 iken, bunların %64’ü en az bir defa şiddete maruz kalmıştır. Bu oran özel sektörde % 5’tir. -Şiddete maruz kalma oranı kadınlarda erkeklerden çok daha fazladır. En fazla şiddete maruz kalan grup ise % 81 ile kadın pratisyen hekimlerdir. -Sağlık çalışanlarının %67’si kendisine yapılan şiddet konusunda şikayetçi olmamıştır. - Hekimler işlerini kaybetme, tekrarlayan saldırılara karşı güvenliklerinin sağlanamayacağı ve kendilerine yönelik husumete yol açmamak kaygısıyla bireysel olarak davacı olmaktan kaçınmaktadır. -Sağlıkta Dönüşüm Projesinin yarattığı olumsuz sağlık ortamı ve zorlaştırılmış çalışma koşullarını önemli ve belirleyici bir etken olarak görmekteyiz. Kamu sağlık hizmetlerinde niceliksel iyileşmeler olmakla birlikte, yapılan değişikliklerin net sonucu, niteliksiz ve kalitesiz hizmet üretimi olmuştur. -Performans sisteminin baskısı altında olan hekim, daha çok hasta bakabilmek için hastalarına daha kısa süre ayırmak zorunda kalmakta, kendisine az zaman ayrılan hastada ise iyi bakılmadığı hissi uyandırarak gerginlik yaratmaktadır. Hasta-hekim ilişkisinden, işletme-müşteri ilişkisine geçilmesi, hastaları daha çok talepkar ve istedikleri olmadığında da şiddete başvurur hale getirmektedir. - Uygulanan “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nden bir an önce vazgeçilmeli ve Sosyal Devlet anlayışına uygun, sosyal sağlık politikaları devreye konmalıdır. Herkese erişilebilir, kaliteli, eşit sağlık hizmeti verilecek düzenlemeler yapılmalıdır. Hekimimiz Duygu Aksoy başta olmak üzere, tüm sağlık çalışanlarına uygulanan şiddeti kınıyor, bir daha bu tarz üzücü olayların yaşanmamasını diliyoruz. Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur. VİRANŞEHİR SES TEMSİLCİLİĞİ |
1270 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |