Bir önceki hafta hatırlarsanız yaklaşan parti kongrelerine yönelik biz yazı gündeme almıştım. Eğer müsaade ederseniz bu haftada bu konuya yönelik yazmak istiyorum. Nedenini okuyunca inanıyorum ki bana hak vereceksiniz.

        Yaklaşan parti kongreleri ile birlikte adaylar bir bir ortaya çıkmaya başlıyor. Öncelikle bütün adaylarımıza (hangi parti kongreye gidiyorsa bu hepsi için geçerli) başarılar diliyorum. Bu medeni cesareti gösterip aday olmuşlarsa buda azımsanamayacak bir durumdur. Fakat benim garibime giden bir türlü siyasi süreci günümüz şartlarına uygun bir şekilde yürütemeyişimizdir. Bakıyorsunuz bir partide aday enflasyonu yaşanıyor. Bu durumun daha çok içler acısı ise bazı insanlar medyadan aday olduklarını öğreniyor. Bazılarının hoşuna gitse de diğerleri bu durumu şiddetle eleştiriyor. Yani maalesef  siyasi dedikodu kazanının bu şekilde cereyan etmesi siyaset mesleğinin değerini düşürüyor. Belki birçoğu bunun farkında bile değil.

      Bir diğer konu ise siyasete atılan birçok siyasilerimizin geleceğe yönelik hiçbir planının olmamasıdır. Şahsen beni yolda gören veya telefonla arayan adaylar var. Hani ben bileyim diye aday olduklarını söylüyorlar. Yav kardeşim ben bilsem ne olur bilmesem ne olur. Sen bu işe kalkışmış isen önce küçük çaplı bir seçim büronu kurursun, tecrübeli elemanlardan oluşan gönüldaşların ile ekibini oluşturursun, yapacağın bir basın açıklamasıyla bu yolda bende varım dersin ve böylece seçim startını vermiş olursun. Bundan sonra ki iş eğer kulis çalışmalarıysa onuda hem burada hem Şanlıurfa’da hem de Ankara’da yaparsın. Yalnız size tavsiyem buralara giderken dersinize çalışmış, ileriye dönük projeler ve yol haritanızla gitmenizi tavsiye ederim.

       Son yıllarda gerek siyasi alanda olsun gerek ekonomik alanda olsun ARGE birimlerinin oluşturulması size bir mesaj vermiyor mu? Adamlar 10 yıllık 25 yıllık 50 yıllık planlar yapıyor. Biz hala medya köşelerinde çıkacak dedikodu haberleri ile avunuyoruz. Şanlıurfa’da 2 Ankara’da da 3 tanıdığımız oldu mu en kral biziz ve işimizi bitirdiğimizi sanırız. Olmuyor beyler olmuyor. Devran değişti, çağa ayak uydurmak zorundayız. Bunu göremeyenler maalesef hem kendine hem de memleketine farkında olmadan kötülük yapıyor. Şu CURCUBU geçmek zorundayız. Siyaseti ile Medyası ile Esnafı ile velhasıl top yekun geçmek zorundayız. Yoksa hep yerimizde sayarız ki yıllardır maalesef öylede oluyor.