İnsanoğluna yeni ufuklar açan ,  var oluşu üzerinde tefekkür hisi veren  umreye sizleri davet ediyoruz. Yer yüzünün merkezi ve  kalbi sayılan  Kâbe’den yayılan vahdet ve iman sedasını duymaya, ruh ve bedenlere şifa olan Zemzem’ i menba’ından içmeye  davet ediyoruz. Allah’a kulluk için yapılan ilk ev olan Beytullah’ta , milyonlarca inananlarla beraber huzur içinde bir ibadete sizleri davet ediyoruz.    Çünkü topraktan yaratılan insanın,  beden ve cismani yaratılışının  yanında ruhi yaratılışının da ayrı bir önemi mevcuttur. İbadet insana gerçek yaratılış amacını hatırlatan, ruh ve gönlünü nurlandıran,  Rabbimize olan bağlılığımızın  bir ifadesidir.  Alemlerin Rabbine karşı ibadetle mükellefiz. İbadetlerimizi  beden veya malla yaptığımız gibi; hem beden hem malla yapılan ibadetlerimiz de vardır. Hem mal  hem bedenle yapılan ibadetlerimiz hac ve umredir. Sonuçta ibadetler arınmamızı sağlayan, bizi cismani yaratılışın hendeklerinden, a’la iliyyine (derecelerin en yükseğine) çıkaran manevi derecelerdir. Bu bağlamda umre ibadeti, bize yaratılış amacımızın üzerinde derin düşünme , günah yükünün ağırlığından kurtularak hayatımızda temiz beyaz bir sayfa açma imkanını bahşetmektedir.

        Umre, belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama gire­rek Kâbe’yi tavaf etmek, Safâ ile Merve arasında sa’y yapmak ve tıraş olup ihramdan çıkmak suretiyle yerine getirilen ibadettir. Umrenin iki farzı vardır: İhram ve tavaf. Bunlardan ihram şart, tavaf rükündür. Vacipleri ise sa’y ile tıraş olup ihramdan çıkmaktır. Ömürde bir defa umre yapmak sünnettir. Bazı âlimler farz olduğunu söylemişlerdir.

        Ahiret menziline odaklanan kulu, ister nefis ve iblisin iğvasıyla olsun ister başka yönlerden gelen gaflet sebebiyle olsun, zaman zaman  işlemiş olduğu hata ve masiyetlerin gönül ve zihinlerde bıraktığı  is ve kirlerinden , arınmak  isteyenlerin yapması gerekli ibadetlerin  başında umre gelmektedir. Umre için Efendimiz (sav) şöyle buyurmaktadır.

        “Umre   , iki umre arasında geçen zamanda işlenen  günahları siler.”( Müslim, Hac, 437 (Hadis No:1349)

“Ramazan’da yapılan umrenin sevabı bir haccın sevabına denktir( İbn-i Mace, Menasik, 45 (Hadis No:2991).

           Kutsal topraklara yolculukla başlayan umre ibadeti   için    ihrama niyet eden kimse , dikili elbise giyemez, koku sürünemez,, av avlayamaz.  Günlük hayatında  yaptığı alışkanlıkları terk ederek, Hz. İbrahim, Hz.İsmail’in yolunda ilerleyerek, hac ve umresini iki cihan güneşi Habib-i Kibriya’nın sünnei seniyyesine uygun yapmaya çalışır. Tavafta binlerce mü’minle beraber dönerken, Safa ve Merve arasında sa’y ederken, dilindeki zikirle,aradığını bulma saadetine kavuşur. Çünkü Efendimiz (sav) ister Hac ister Umre maksadı ile olsun, Harem-i Şerife uğrayan kimsenin Alemlerin Rabbine misafir olduğunu şu veciz hadisinde  müjdelemektedir. “Umreci ve hacılar Allah’ın misafiridirle dua ederlerse duaları kabül olunur , günahladan istiğfar ederlerse  günahları affolunur.” (İbn-i Mace, 960-2)

         Duaların müstecab olduğu , niyaz ve dileklerin Allah  katında geri dönderilmediği mekanların başında, Ka’be-i Mutahhara, Makam-ı İbrahim, ,Rukn,Safa ve Merve tepeleri gelmektedir. Mü’minlerin beşeriyetten sıyrılarak , Lahuti alemlere yakınlığı hisettiren bu mekanları ziyaret, günümüzde  ancak umrelerle  mümkündür.Hac için uygulanan kota nedeniyle , her isteyen hacca gidememektedir.Umre Haremeyne duyulan iştiyakın dinmesi için iyi bir fırsattır.

        Umre ziyareti sırasında Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’de ziyaret edilen mekanların , İslamın ilk mücadelesinin verildiği, Vahy-i İlahi’nin indiği, başta Efendimiz (sav) ile Asahabının ayak bastığı  mekanlar olduğunu akıllarından çıkarmamalıdırlar.  Ravza-i Mutahhara’ya varış,  kendi başına  apayrı bir heyecan  unsurudur .Efendimiz beni vefatımdan sonra ziyaret eden beni hayatta ziyaret etmiş gibidir , hadisini düşünen mü’minlerin Ravza ziyaretleri , ister istemez gönül ve tenlerinde tatlı bir ürperişi uyandırır. Urfalı şair Nabi’nin dediği gibi oraya  , başka mekanlara girer gibi girilmez.                    

Murâ’atı edep şartı ile gir Nabi bu dergahâ                 

Matâf-ı kudsiyandır, buse-gâh’ı Enbyadır bu.

Not:  Umre kayıtlar bu yıl ilk defa ilçe müftülüğümüzde yapılmaktadır. Birinci  ve ikinci  turlar kısa sürede dolduğundan, diğer turlar da dolmadan kayıtlarınızı bekliyoruz.