Son birkaç yazımda dikkat etmişsinizdir mevcut tabloyu gündeme taşıyıp sorunlarımız üzerinde yazıyorum. Bu yazımdan dolayı olumlu eleştiriler ile birlikte çok az da olsa olumsuz eleştiriler de aldım. Biz halkın derdi ile dertlenmek ve bu dertleri yetkililere taşımakla mükellefiz diye düşünüyorum. Bununla birlikte güzel şeylerde olmuyor değil. Bu hafta da onları gündeme getirmek istiyorum.

    Konumuza geçmeden önce son aldığım duyumlarda Viranşehir Devlet Hastanesine alınan temizlik işçileri ile ilgili yine sorunlar yaşanıyor. Hatta bu sorunlar öyle bir hal almış ki iş savcılığa kadar bile yansımış. Bir türlü randıman tutmayan bu sorunlar yüzünden dışarıya doğru yansıyan haberler ile hastanemiz pek iyi anılmıyor, yetkililerin haberi olsun. Ayrıca TV ve Buzdolabı olayını hala unutmuş ve göz ardı etmiş değiliz bunu da buradan bildireyim.

    Geçen hafta Anadolu Öğretmen Lisesinde bir öğrencimiz kompozisyon yarışmasında Türkiye 3.olmuş ve bunu yetkililere duyurup öğrencimiz için yetkililerin tebrik etmesi gerektiğini söyledik. Sağ olsun yetkililer de haberimize istinaden gereğini yerine getirip çocuklarımızı ödüllendirdiler. Çokta iyi oldu. İşte biz her zaman söylüyoruz bir yerde bir sorun varsa ve biz o sorunu gündeme getiriyorsak bunun çözümü için getiriyor ve yetkililerin gereğini yapmalarını istiyoruz. Siz dikkate alırsanız ne ala, almazsanız bizde yazmaya devam ederiz.  

      Şimdi biz bu sorunlarımızı dile getirdik ve çözüm bulundu diye övünecek gibi bir derdimiz ve beklentimiz yok. Benim isteğim her kes üstüne vazife olanı yerine getirsin ve olay bitsin. Mesela halkımız son birkaç haftadır bizim dikkatimizi son yıllarda dalgalı kur gibi bir inip bir çıkan Nüfus olaylarına çekmeye çalıştı. Demek ki bazı şeyler halkımızın gözünden kaçmıyor ve duyarlı davranıp olayı bize iletiyor. Eee bizde gerçek manada halkın gündemi olan bir şeyden uzak kalmayıp gerekeni yerine getirip vazifemizi yaptık ve olayı manşetten duyurup açıklama beklediğimizi söyledik. Şimdi yetkililerin bu konuda halkın isteğini yerine getirip gereğini yapmalıdır.

      Halkın isteği doğrultusunda hareket edilmelidir. Yoksa şeffaflık diye bir şey kalmayacağı gibi güven duygusu da sarsılabilir. Güven duygusunun sarsıldığı bir yerde sorunların aşılması da mümkün değildir. Biz halkın gündeminde olan haberi yansıtıp suni gündemler ile halkın kafasını karıştırmıyoruz. Halk ile iç içe, etle tırnak gibi olmuşuz. Bunu gerek gazetemize olan güvenden gerekse sitemize olan güvenden açık bir şekilde görüyoruz. Bilmem anlatabildim mi? Saygılarımla.