Hepinizin malumudur ki geçen hafta sonu iktidar partisinin Şanlıurfa’da olağan kongresi vardı. Biz daha önce diğer partileri tebrik ettiğimiz gibi Ak Parti Şanlıurfa İl yönetimine seçilen bütün adayları tebrik ediyor başarılar diliyoruz.

       Öncelikle Viranşehir açısından bu kongre olayına baktığımız zaman Viranşehir’den Şanlıurfa’ya harekette iki farklı noktadan araçların kaldırılması bize garip geldi. Benim bildiğim bir partinin kongresi veya mitingi varsa bir noktadan hareket edilir.

       Bir başka konu ise Viranşehir delegelerinin her birinin statta oturma şeklide garibime gitti. Küçük guruplar halinde farklı yerlerde oturulmasına doğrusu anlam veremedim. Oysa diğer ilçelerin delegeleri hepsi bir alanda adeta kenetlenmiş bir halde kendilerine ayrılmış yerlerde oturuyorlardı. Belki bu yazdıklarımı farklı bir mecraya çekecekler çıkacaktır ama buradan açık bir şekilde söylüyorum;Ben olaya Viranşehir açısından ve gazeteci gözüyle bakıyorum. Bu durumu fotoğraflarla da kanıtlayabilirim. Haaa eğer bunda herhangi bir sıkıntı yok isteyen istediği yerde oturabilir ve bundan farklı bir anlam çıkarma derseniz orasını bilemem. Ben gördüğümü yazdım.

       Diğer bir konu ise Stada biz gazeteciler girerken çektiğimiz bir sıkıntı var ki bu durumu anlatmadan geçemeyeceğim. Orada bir kongre yapıyorsunuz ve yaptığınız kongre için her kese bir giriş kapısı vermişsiniz ama gazetecileri unutmuşsunuz. Allah’tan bizi delegelerin alındığı yerden aldılar, yoksa içeri giremeyecektik. Oysa ki biz gazeteciler sizin sesinizi tüm kamuoyuna duyuracağız bunu bir daha ki sefere unutmamanızı tavsiye ederim. Birde stat içinde gazetecilere ayrılan yer tam güneşi neredeyse cepheden görüyordu. Allah’tan 1 saat sonra gölge geldi de rahatladık.

       ANAKARA’YA GİDİYORUM…Evet yanlış duymadınız Ankara’ya gidiyorum. Ama sizin bildiğiniz gibi değil, gidiyorum dediysem ben gitmiyorum. Hani klasik Siyasetçi söylemleri olur ya Yerel seçim öncesi Ankara’ya gidiyorum, Genel seçim öncesi Ankara’ya gidiyorum, kongre öncesi Ankara’ya gidiyorum sonrasında gidiyorum ha gidiyorum. Bu ne memleketmiş arkadaş ışığı gören siyasetçi Ankara’ya gidiyorum cümlesinin arkasına sığınıyor. Sanki Ankara’ya gitmekle oradan birileri bir sihirli değnek ile işlerini halledecek.

       Şahsen ben daha Ankara’ya gidip te işini bitiren birine rastlamadım. Önüne gelen Ankara’ya gidiyor. Çok şükür biz daha siftah etmedik ama bizde yakında Ankara’ya gidiyoruz dersek şaşmayın. Aman ya Rabbi ne memleketmiş, Türkiye’nin bütün siyasilerinin ilk sözü Ankara’ya gitmek oluyor. Zavallı Ankara bu kadar siyasileri nasıl sırtında taşıyor gerçekten şaşıyorum.

       Beyler eski siyasetçi zihniyeti ile ‘’BEN ANKLARA’YA GİDİYORUM’’ lafları artık halk nezdinde prim yapmıyor. İlla da Ankara’ya gideceksen bunu davul zurna ile duyurmana gerek yok, gidersin işin varsa bitirirsin ve dönersin, hepsi bu.

        Son olarak İktidar partisinden İl yönetimine giren İbrahim Keleşabdioğlunu kutluyorum. Onunla görüştüm, inşallah bu süreci gelecek hafta sizlerle paylaşacağım. Saygılarımla.