Geçen hafta Siyasetin ne olduğu, siyasete atılacakların nasıl olması gerektiği, Siyasetin bugünkü halk dilinde karşılığı ve olması gerekenleri yazmıştım. İnşallah bu haftada bu konuya devam edeceğim.

                Viranşehir’de siyaset yapmak belki en zor görevlerden bir görev olsa gerek. Bunu bu  günkü şartlar altında yapmak kişinin önemsediği prensiplerden ödün vermek anlamına geliyor.  Öyle olmazsa siyaset sahnesinden çok çabuk silinir. Maalesef şartlar öyle. Ama şunu da belirteyim burada edinilen bilgi ve tecrübe maalesef dışarıya yansımıyor ve tabiri caiz ise Curcub’u geçemiyor. Eğer geçmiş olsaydı şimdiye dek Türkiye çapında ne siyasetçiler çıkarırdık.

                Siyaset sahnesinde Türkiye geneli isim çıkaramadığımız gibi, Bürokratik anlamda, sportif alanda vb alanlarda Türkiye çapında bir isim çıkaramadık. Bunun nedeni de izlenilen hep yanlış politikalar ve bencilliğimiz. Eğer öyle olmasaydı elbette Viranşehir’de birilerini çıkarmış olabilirdi. Şimdiye kadar gelen siyasetçilerimiz maalesef bizlere güzel bir miras bırakmadı. Bu şartlarda bırakmış olsaydılar bile siyasi anlamda varislerimiz bunu bir çırpıda yerdi. Neden derseniz şu an bile bu alanda boy gösteren siyasi teşkilatların bu memlekete bir fayda sağladığı düşüncesinde değilim. Bunu yazarken halkın nabzını tutarak yazdığımı bilmenizi isterim. Çünkü nede olsa hep halk ile iç içeyim.

                Özellikle iktidar partisinde görev yapanlara çok iş düşüyor. Yerel seçimde Aday adayı olacakların kuru bir inat uğruna değil de memleket sevdalısı olarak aday olmalarını düşünmelerini isterim. Curcubu geçmemiş, arkasını herhangi bir sivil topluma dayamış veya aşiretine dayamış hemşerilerimin öncelikle hem içeride hem de dışarıda siyasi alanda kendini kabul ettirmiş olarak tanıtımını yapmış olmalarını beklerim. Sadece tanıtım yapmakla değil bu alanda kendini kabul ettirmesi lazım. Yoksa hiç kusura bakmasın sadece havanda su dövmekten ibaret kalır. Başından beri söylemeye çalıştığım işte budur. Hem Viranşehir’de hem de Viranşehir dışında siyasi otoritelerce kabul görenlerin bu işi yapmalarını bekliyorum.

                Siyasetçi dediğin hiç kimseyle hele basın ile küsme lüksüne sahip değildir. Siyaset ile basın etle tırnak gibidir. Ama basının burada yalaka görevi görmemesi de gerekiyor ki o siyasetçinin önünün açılması buradan geçer. Siyasetçi her zaman yapıcı eleştiriye açık olmalı. Mesela geçen genel seçimlerde Viranşehir’den aday adaylığını koyan bazı siyasetçilerimiz tanıtımını dışarıda yapıyor ve bizde bu duruma tepki gösteriyorduk. Tamam dışarıda tanınmak gerekiyor ama hele önce içi piyasaya bi derdini anlat ondan sonra dışarıya sıra gelsin. Örneğin yerel seçimlerde Viranşehir’den aday adayı olacakların tanıtımını Urfa veya diğer ilçelerde yapmasının kendisine ne getirisi olabilir ki. Oyları Viranşehir halkı verecek başka il veya ilçe halkları değil.

                Sözün kısası bizler gerek Viranşehir’de gerekse Türkiye çapında bir siyasetçi yetiştiremedik. Yıllardır bunun acısını yaşıyoruz. Teşkilat bazında veya bireysel anlamda elini masaya vurup Viranşehir’in hakkını savunacak, gerçek anlamda hizmet edecek, küs olmayacak, halk ile daima iç içe olacak, onların dertleri ile dertlenecek siyasetçilerimize ihtiyaç var. Şimdi iki elimizi kafamızın yan tarafına koyup bu yazdıklarımı bir değerlendirin. Bakalım nasıl bir sonuca varacaksınız. Bilmem anlatabildim mi? Saygılarımla.