Ortadoğu da meydana gelen son olaylar insanlığın sona erdiğini, değerlerin ise alt üst edildiğinin ispatı oldu. Suriye’de 2 yıldan bu yana devam eden savaş yüzünden binlerce Müslüman canından olurken yüz binlercesi ise mülteci konumuna düştü. Mısır’daki Askeri Cuntanın kendi halkına insanlık dışı muamelesi ise Milyonlarca Müslüman’ı derinden yaralıyor. Yani anlayacağımız Ortadoğu yine kan gölü ve göz yaşı ile büyük bir imtihandan geçiyor.

                Özellikle Suriye’deki olaylar çığırından çıkmış bu durum karşısında mağdur olan halk ise çevre ülkelere kaçıp mülteci durumuna düşmüştür. Özellikle son mülteci olayı biraz dikkatimi çekmiş bana “ Nereden Nereye” dedirtmiştir. Suriye’nin Rojova kentinde yaşayan sivil Kürt halkı zulümden kaçmak için Kuzey Irak Yönetiminde bulunan bölgeye göç etmeye başladı. O Kuzey Irak halkı ki 1988 yılında Saddam’ın zulmünden kaçarak çok zor şartlarda Türkiye’ye sığınmış ve Türkiye’de onlara kapılarını açarak insanlık örneği sergilemişti. Ani gelişen bu olay karşısında hiç unutmuyorum, biz arkadaşlar ile ülkemize sığınan bu kardeşlerimiz için yardım çalışması yapmış ve topladığımız ayakkabıları onlara göndermiştik. Çevremde ki herkes seferber olmuş bu kardeşlerimize yardım etmek için adeta yarışıyorduk.

Kuzey Irak’ta yaşayan Kardeşlerimiz gün geldi devran döndü şimdi onlar mülteci kabul edip kendi topraklarında onlara sahip çıkıyor. Nereden nereye. Bir zamanlar kendileri mülteci durumunda iken şimdi onlar kendi topraklarında mülteci kabul ediyorlar. Şahsen ben bu göçün planlı bir şekilde yapıldığına inanıyorum. Olsun önemli olan bu kardeşlerimizin zulüm altından kurtarılması değil mi? Elbet bir gün bu zulüm sona erecek ve bu insanlar kendi topraklarında özgürce yaşamanın tadına varacaklardır. Esed ve yandaşlarına bu dünya elbette kalmayacak ve bunun hesabını Yüce Allah’a vereceklerdir.

Mısır’da ise askeri cuntanın yaptığı zulüm şu anda zirvesine ulaşmıştır. Tarihi Şerefle dolu İhvan-ı Müslümin (Müslüman Kardeşler) teşkilatını yok etmek için ellerinden geleni esirgemiyorlar. Askeri cunta Öldürme, tutuklama, yaralama, yakma, işkence ve daha nice yollara başvurarak Müslüman’ları yok etmek için Şeytan taifesinden olan uluslar arası  desteği de arkasına alarak bir çaba içine girdi. Bu yöntemi daha önce bunların dedeleri çok denedi ama hiçbir zaman başarılı olamadığı gibi Müslüman Kardeşler teşkilatı her geçen gün daha da büyüdü. Bu aptal avanenin bir türlü akıl edemediği bir şey var. O da baskı, zulüm, yasak, işkence vs. gibi zorbalıklar ancak karşıdakilerin gelişmesini sağlar. Hele bu karşılarında ki Müslüman Kardeşler cemiyeti ise bunu iki defa düşünmeleri gerekiyor. Şimdi zaman bu mazlum halklara sahip çıkma ve onlara maddi ve manevi destek olma zamanıdır. Tıpkı geçmişte yaptığımız gibi. Ve elbet bir zaman gelecek bu mazlum halklar söz sahibi olup yok olan adaleti tesis etmeyi başaracaklardır. Bu Allah’ın izniyle gerçekleşecektir, bundan zerre kadar şüphem yoktur. Saygılarımla