Önce söz vardı

Şimdilerde göz ardı

Bilir misin

Sözün bittiği bir yer vardır

Ordayım sözün bittiği yerdeyim

Nerdesin ben nerdeyim

Sen ihanet içinde

Ben nihayet peşinde

Huzur sevgilinin mekanına

Açılan demirden kapı

Bir ayağım hemen eşiğinde..

Sözün bittiği yerdeyiz

Upuzun seferdeyiz

Alnımız ak, elimiz temiz

Konuşsak heba olur nefesimiz

Susmaktansa çatlayabilirdi sinelerimiz..

Sözün bittiği yerdesin

Kıvrılan yüreğinle

Çıplak gecelerin koynunda

Bir başına üşümektesin

Belki kırılmak üzeresin

Hayati fonksiyonların tükenmekte

Zavallı, savunmasız ve biçaresin

Susmaktan çıldıra bilir sesin

Büsbütün kesilebilir nefesin

Yüzünü avuçlarına gömersin

Anlamını yitirmişse bir kere

Kelimeler, cümleler neylersin

Bilmelisin sözün bittiği yerde

Umutları bitiremezsin

Yeşil zeytin dallarını

Sevgi ile büyütemezsin

Öyle büyük susarsın ki

Asırlar boyu halkın gibi

Koca bir tarihe sinersin..

Sözün bittiği yerdeler

Ne yerde, ne gökteler

Sinirleri alınmış, fikirleri çalınmış

Sabır kıyısında

Öylece oturmuş beklemekteler

Sözün bittiği yerdeler

Kim bilir ne haldeler

İnsanlık için seferber

Ruhları aralıksız acı çeker

Kendilerini durmaksızın öteler

Bırak ay ışığında

Uzadıkça uzasın gölgeler

Unutma dev çınarlar

Kendi gölgelerine devrilirler..

Doğru, yalan, yanlış

Ölçü, kriter, değer

Yaşamak, seçeneklerde tıkanmak

Konuşmak veya susmak

Biri için yaşamak

Ya da biri ile yaşlanmak

Sence en çok hangisine değer..