İster kızın ister kızmayın ama artık bu saatten sonra yazılacak köşe yazılarının konusunun % 90’nını hep siyaset ve seçim yazıları oluşturacaktır. Belki bu yüzden birçok kişi başta ben olmak üzere köşe yazarlarını eleştirecektir. Ama siyasette hayatın bir parçası olduğuna göre ve zamanı da gelmişken yazmamak olmaz diye düşünüyorum.

                Seçim tarihi yaklaştıkça siyaset pazarı da hareketlenmeye başladı. Ama bence yanlış yerde yanlış adımlarla başladı. Neden Derseniz hemen söyleyeyim; Türkiye’nin birçok yerinde bu çalışmalar haftalar öncesinden başlamasına rağmen bölgemizde şimdiye kadar ciddi bir çalışma sergilenmedi. Bu konuda aday adaylığını düşünen siyasilerimiz daha çok kapalı kapılar ardından çalışma yapmayı sergiliyor. Bence bu kendine güvensizliğin bir göstergesidir. Halk aday adayı olacakların meydana çıkıp planı ile, projesi ile ve ekibi ile görüp tanımak istiyor.

                Hal böyle iken bazı siyasilerimiz sosyal paylaşım sitelerinden kısık sesle tek tük fotolar yayınlayarak kendince aday adaylığını ilan edip “İşte bakın bende bu yarışta varım haaaa” demeye getiriyor. İyi de sen demokratik hakkını kullanıp madem bu alanda varım diyorsan bu işler böyle olmaz. Yani bir makama aday adayı olacaksın, kalkıp bunu iki foto yayınlayarak propaganda yapacaksın. Vallahi insanın gülmesi geliyor acınacak bu hallere. Bazı aday adayları da telefon aracılığıyla mesaj gönderip sözüm ona aday adaylığını duyuruyor. Bu kadar samimiyetsizlik belki başka hiçbir yerde görülmemiştir.  Arkadaş, eğer bu yarışta varsan çıkarsın meydana yaparsın açıklamanı, tanıtırsın ekibini, ortaya koyarsın projelerini ve bunu tanıtım için yaparsın planlı çalışmanı olur biter. Siyaset ciddi iştir öyle ulu orta yerlerde aday adaylığı açıklaması ve birkaç foto face de yayınlayıp bende bu işte varım demekle olmaz. İster inanın ister inanmayın bu şekilde davranmaya devam ettiğiniz sürece halkın gözünde bir adım ileri gidemezsiniz. Elbette ki sosyal paylaşım siteleri kullanılabilir ama siz tüm aday adaylığı çalışmanızı buna endekslerseniz korkarım kaybetmeye de mahkumsunuz.

                Siyasete atılmış aday adaylarına akıl verecek değilim ama sizden fazla kamuoyu içinde bulunduğumdan yaptığınız çalışmalar ile ilgili olarak halk nezdinde hiçbir itibarının olmadığını görüyorum. Olsa bile çok az. Çünkü halkın tamamı sosyal paylaşım sitelerine girmiyor ki. Face’den paylaştığınız bir iki foto bazılarının diline düşüyor hatta bu durum size anti propaganda ortamı oluşturuyor ama sizin bundan haberiniz bile olmuyor.

                Arkadaşlar siyaset ciddi bir iştir, burada 200 bin vatandaşın geleceğinin şekillenmesinden bahsediyoruz. Bu şekillenme sosyal paylaşım sitelerine kurban edilemeyecek kadar önemlidir. Mesela sizler temayül yoklamasına gittiğiniz zaman size “Face’de kaç foto yayınladınız? Hangi önemli siyasetçi ile foto çekip yayınladınız? Günlük Face’de kaç saat takılıyorsunuz? Kaç arkadaşınız var? Soruları sorulmayacak. Size Projeleriniz nelerdir, bunu halka nasıl tanıtacak ve kaç oy getirebileceksiniz? Ekibinizi kurdunuz mu? Gibi sorular sorulacak. Yani kusura bakmayın ama bu saatten sonra size Siyaseti öğretecek değilim ama sizde artık lütfen bunun farkında olun. Nede olsa 2019 yılına kadar 200 bin vatandaşın geleceğinden bahsediyoruz. Saygılarımla.