İnsanoğlu daha dünyaya gelmeden önce yüce Allah tarafından nefsinin terbiye edildiği rivayet edilir. Bu imtihan arasında insan oğlunun en çok zorlandığı açlık olmuş ve bundan dolayı Allah’a tövbe ettiği rivayet edilir.

                Ramazan ayında Allah hali vakti ve sağlığı yerinde olan Müslümanların Oruç tutmasını ve aç olan insanların halini daha iyi anlamaları, ayrıca kendisine ibadet edilmesini emrederek imtihandan geçiriyor. Bu durum insanlar arasında eşitliği ve adaleti sağlayıcı en büyük etken olarak bilinir. Hani bir söz vardır “Tok Açın Halinden Anlamaz” diye İşte bu vesile ile anlamış oluyor, elindekini onunla paylaşıyor, bu şekilde inancının gereği olan kardeşliğin farkına varıyor.

                Buradan yola çıkarak Suriye’de yaşanan son insanlık vahşetinde insanlar aç bırakılarak, onurları haysiyetleri ayaklar altına alınarak işkence gördükten sonra katledilmişler. İşkence bir tarafa (Ki zaten bunu insanlıktan nasibini almamış soysuzlar yapar) aç bırakılarak yavaş yavaş ölmeleri sağlanmış. Bu nasıl vicdan demiyorum, çünkü bu onların ve onun gibi düşünenlerin genlerinde var. Bir hayvana bile yapılamayacak olan bu işkence gelin görün ki bir Müslüman’a bir başka Müslüman zannettiğimiz birileri tarafından yapılıyor ve bu duruma dünya hala sessiz.

                Özellikle Müslüman ülkelerin başında bulunup halkının sorumluluğunu taşıyanlar bu durum için bir şeyler yapmıyorlarsa bu ateş er geç onları da saracaktır. Çünkü Zulme rıza da Zulümdür. Dünya tarihinde ender görülen bu vahşeti yapanları Allah kahretsin, Allah’ın Laneti ve Lanet etme yetkisi verdiklerinin laneti onların üzerine olsun.

                Bir çift lafımda bu durum karşısında sesini çıkarmayanlara; Ne oldu, Hani siz Demokrasi, halkların kardeşliği, insan haklarını savunuyordunuz. Neden sesiniz çıkmıyor. Neden bir şeyler yapmıyorsunuz. Yoksa sizin ki buraya kadar mı? Merak etmeyin biz size yapılan haksızlığa da daha önce karşı durduğumuz gibi durmaya devam edeceğiz. Bu inancımızın gereği olan bir durumdur.

                Viranşehir Kaymakamlığına bağlı olan Çadır kente Kaymakamımız Sayın Muhammed Lütfi Kotan ve diğer basın mensubu arkadaşlarla birlikte bir ziyarette bulunduk. Orada yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin yaşam şartlarını gördük. Tüm imkanlar seferber edilmiş ve orada yaşayanlar hayır dua ile yetkilileri yad ediyordu. Burada en çok dikkatimi çeken çocuklar olmuştu. Gözlerinde ki masumiyet onlara çocukluğunu unutturmuştu bu yapılanlar. Bu yaşta olgunlaşmış ve AllahU Ekber nidalarıyla bizleri karşılayıp uğurladılar. Ey Esad ve onun gibi düşünenler, öyle bir nesil geliyor ki bu sizin o çok sevdiğiniz iktidarınızı inşallah yerle bir edecektir. İnsanca yaşamayı, insani değerleri tekrar Suriye’de tesis edeceklerdir. Bekle gör bak daha neler olacak. Elbet Allah’ın da bir hesabı var ve geçerli olan da budur. Saygılarımla.