Kapına geldim kaygısız

Ben, ben olmaktan geçerek

Sen yeter ki kim o de

Kimi istersen o olurum

Senin elindedir seçenek

Sakinlik bulmam gerek

O sakiyi ellerinden içerek..

Sen bir gerçek ol,

Ben bin yalanı boşarım

Su ol, canımı oracıkta boğarım

Sen giderken ben bakarım

Dayanamam fakat yaparım

Ağaç olur,  gölgemde saklarım

Göster, dipsiz kuyuya gözü kapalı atlarım..

Sen ateş ol ben yanarım

Gece ol, karanlıkta yaşarım

Hece ol, cümlelerden taşarım

İstersen istediğin yerden başlarım

İstemediğin her halimi taşlarım

Tatsız bulduğun hallerimi haşlarım..

Elimden her iş gelir, Sen yeter ki iste

Çözülür karışıklarım, düzelir kırışıklarım

Zehir olsan bal niyetine kaşıklarım

Yenildiğim takımı da alkışlarım

Celladım olsan seni bağışlarım

O derece kendimi aşağılarım..

Gel gitme yar

Sensiz neye yarar en gözde bahar

Bensiz nasıl yaşar

Sendeki benle beslenen canavar

Gözlerimde kanlı yaşlar

Biri Dicle’ye diğeri Fırat’a akar

Canım anne olur, içinde yeni acılar yavrular

Camıma taş atar, uykumdan uyandırır sancılar

Canımın elinden tutar ağrılar,

Evlerinin başköşesinde ağırlarlar..

Bırak yazmaktan yorulsun sağcılar

Üzüledursun eli boş dönen solcular

Ve yolcular!

Her gece camlarımdan bir yolcu yolcular

Ey geçip giden dünlerimin benleri

Ve ey dönüşü olmayan bu yolun gidenleri

Hayırlı yolculuklar!..