Cumhurbaşkanlığı seçimine yaklaşık 6 gün var. Adaylar kendi çaplarında ülke genelinde seçim çalışmaları yapmaya devam ediyor. Her aday günde en az iki il gezerek propaganda çalışması yapıyor. Türkiye'de ilk defa halk Cumhurbaşkanını seçecek olması bu seçime bir kez daha ayrı bir önem katıyor.

            Cumhurbaşkanlığı için üç aday var ve bu adayları da yaslar gereği 20 Milletvekilinin başvurusu üstüne yapılabiliyor. Yani TBMM de gurubu bulunan siyasi partiler tespit ettikleri isimleri aday olarak gösterebiliyor. Gösterilen bu adaylara elbette destek veriyorlar.

            Türkiye'nin birçok yerinde siyasi partilerin teşkilatları, Milletvekilleri ve partililer Cumhurbaşkanlığı için harıl harıl çalışırken, ev ev, dükkan dükkan, sokak sokak dolaşırken, her türlü tanıtım ve reklam yaparken gelin görün Viranşehir'de bir kaç çalışma dışında adeta yaprak kımıldamıyor.

            Böylesine çok önemli ve Türkiye'nin kaderini 7 yıl boyunca etkileyecek Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Viranşehir'de yapılan seçim çalışmalarını hayretle izliyorum. Bu kadar duyarsız olmak acaba neyin nesi diye düşünmeden kendimi alamıyorum. Bazıları da yok efendim seçimin sonucu belliymiş diye laflar ediyor. Nerden biliyorsun kesin diye, yoksa sana gaipten haber mi verildi?

            Düşünün, bu bir Cumhurbaşkanlığı seçimi değil de Milletvekili seçimi veya Yerel seçim olsa aynı tempoda mı çalışırdı siyasi partiler? Eğer " evet aynı tempoda çalışırdı" diyorsanız o zaman size sözüm yok. Ama sizlerde biliyorsunuz ki asla aynı tempoda çalışmazlardı.

            Genel seçim veya yerel seçim çalışmaları her ne kadar parti bazında yapılıyor olsa da  daha çok kişiye özel olduğundan daha çok ağırlık verilir. Demek ki bu seçim kişiye özel olmadığı için diğer seçimler gibi çalışmalar yapılmıyor. Ama unutmamak gerekir ki bu adayları da siyasi partiler gösterdi. Arada ki fark kişisel olmadığından mıdır acaba?

            Eğer yerel veya genel seçim olmuş olsaydı günler öncesinden her türlü reklam-tanıtım, ziyaretler yapılır, ziyafetler verilirdi. Adam adama markaj yapılırdı. Sokak-Sokak, Cadde-Cadde, Ev-Ev dolaşılırdı.

            Ben inanıyorum ki seçimden sonra genel merkezler tüm il ve ilçelerin Cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterdikleri performansı dikkate alacaklardır. Sonuçları ciddi bir şekilde inceleyip önemli kararlar alacaklardır. Her şehirde ki katılım oranına da bakılacağından adım gibi eminim.

            Son olarak şunu söylemek isterim; Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı seçim propagandası yeterli düzeyde değilse de bu seçimin ülkemize hayırlar getirmesini ve kazananın halkımız olmasını dilerim. Saygılarımla...