MEHMET SARMIŞ
mehmetsarmis@gmail.com
MİLLETİN VEKİLİ OLMAK İSTEYENLERE…
01/03/2015 “Vekil” kelimesinin sözlükteki karşılığı şöyle:
“Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği
kimse.”(Türk Dil Kurumu Sözlüğü) “Milletvekili” ise, milletin, kendisi adına
yasama faaliyetinde bulunmak ve haklarını savunmak/korumak üzere seçtiği
temsilci demek. Milletin haklarını savunmak, korumak… Muazzam
bir sorumluluk. Urfa, Türkiye’nin en büyük ve en önemli
illerinden biri. Değerlendirilmesi gereken çok büyük bir potansiyeli ve
çözülmesi gereken devasa sorunları var. Aralarında yetimlerin, dulların,
yoksulların, işsizlerin, tüyü bitmemiş bebelerin, beli bükülmüş dedelerin de
bulunduğu yaklaşık iki milyon kişinin sorumluluğu… Tabii seçilecek olanlar sadece Urfa’dan değil
bütün Türkiye’den sorumlu olacak. İnananlar için bunun bir de uhrevi boyutu var. Peki, talipliler bu büyük sorumluluğun
farkındalar mı? Onlara hatırlatmak istiyorum ki milletvekili olmayı
istemekle, “Ben özelde bu iki milyon kişiyi,
genelde yetmiş sekiz milyon kişiyi en iyi şekilde temsil edebilirim, onların
maddi ve manevi hakkını hukukunu koruyabilirim” demiş oluyorsunuz, farkında
mısınız? “Ben Allah’a bu kadar insanın hesabını verebilirim” demiş oluyorsunuz,
farkında mısınız? Bunun farkında olan ve hakkını verenlere ne
mutlu! Öte yandan milletvekilliğinin nefse/egoya hitap
eden birçok yönü var. Dolgun maaş, ve dokunulmazlık zırhı basit kalır. Mevki,
makam, ilgi, iltifat, daha neler neler… Ailesine, akrabalarına, aşiretine
yönelik avantajları da cabası. Milletvekilliği millete hizmet etme makamı da
olabilir, millete hükmetme vasıtası da. Benim sözüm “Hesap Günü” bilinci taşıyanlara. “Bir
kavmin efendisi ona hizmet edendir” diyerek kavmine ayakta hizmet eden; karşısında
heyecandan titreyen bir adama, “Korkma! Ben kral değilim, Kureyş’ten kuru ekmek
yiyen bir kadının oğluyum” diye onu rahatlatan; bir
meclise girdiğinde boş bulduğu yere oturup üst tarafa geçmeyen; kendisi için
ayağa kalkılmasını istemeyen, elinin öpülmesine müsaade etmeyen bir
Peygamber’in ümmetinden olduğunuzu unutmayın. “Dicle’nin
kıyısında bir kurt bir kuzuyu kaparsa Allah benden hesabını sorar” diye
uykuları kaçan; devletin mumunu kendi özel işini yaparken kullanmayıp söndüren;
kendisinden sonra oğlunu halife yapmak isteyenlere “bir aileden bir kurban
yeter” diyen Hz. Ömer’i unutmayın. “Allah
kibirlenenleri sevmez” ayet-i kerimesi ile “Kalbinde zerre kadar kibir olan
cennete giremez” hadis-i şerifini unutmayın. Üzerinde
hepimizin düşünmesi gereken bir ayeti daha dikkatinize sunayım: “Hevasını
(heves, arzu, tutku, ego) ilah edineni gördün mü? Sen mi ona vekil olacaksın?”
(Furkan, 25/43) Bununla
ilgili bir hadis-i şerif meali de şöyle: “Gök kubbe altında
Allah’tan başka tapılan şeyler içinde hevâdan daha dehşetlisi yoktur.” Hizmetten, Allah rızasından söz ederken egosuna kul olma
riski de var. Kendimizi bile kandırabiliriz ama Allah’ı asla. O,
niyetlerimizi de bilir: “Allah, gizlediklerinizi de, açığa vurduklarınızı da bilir.” (Nahl
Suresi, 16/19) Tabii, bu kadar aday adayının içinden listeye girecek olan
adayların belirlenmesinde etkili olacakların sorumluluğu da çok büyük. Onlar
neye göre karar verecekler? Liyakate mi, menfaate mi? |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KURTULUŞUN 100. YIL HAZIRLIKLARI - 07/08/2019 |
KURTULUŞUN 100. YIL HAZIRLIKLARI |
BİR ACAYİP GENÇLİK - 27/05/2015 |
BİR ACAYİP GENÇLİK |
KENAN EVREN ÖLDÜ, ADI YAŞIYOR - 14/05/2015 |
KENAN EVREN ÖLDÜ, ADI YAŞIYOR |
ÖLÜME ÖVGÜ - 06/05/2015 |
ÖLÜME ÖVGÜ |
YA BİZDENSİN YA DA… - 29/04/2015 |
YA BİZDENSİN YA DA… |
YENİ BİR FIRSAT - 21/04/2015 |
YENİ BİR FIRSAT |
DEVLETİN MALI NEDİR? - 08/04/2015 |
DEVLETİN MALI NEDİR? |
GÜZEL ÖRNEKLER DE VAR - 02/04/2015 |
GÜZEL ÖRNEKLER DE VAR |
BİZ’İ ANLATMAYA DEVAM - 30/03/2015 |
BİZ’İ ANLATMAYA DEVAM |
Devamı |