Uzun zamandır yazmak istediğim konulardan biride Viranşehir'de olup ta Türkiye'nin hiç bir yerinde olmayan şu ticaret hayatımızla ilgili konudur. Benim bir tezim var Viranşehir ile ilgili, katılır veya katılmazsınız ama bu benim şahsi düşüncem. Ben diyorum ki Viranşehir'de Şoförlük yapan Türkiye'nin her yerinde şoförlük yapar, Esnaflık yapanlarda aynı şekilde, Öğretmenlik yapanlarda aynı.

            Bu memlekette bu meslekleri yapanlar edindikleri tecrübelere istinaden Türkiye'nin her yerinde rahatlıkla mesleklerini ifa edebilirler. Bu öyle bir memleket ki mübarek sanki hayat mektebi gibi.

            Evet ticaretten bahsetmiştim, Zaman zaman Viranşehir'de iş adamları ile bu konuyu konuşma fırsatım oluyor. En çok dert yakındıkları şey ise verdikleri veresiyenin bir türlü geri gelmeyişidir. Bir alış veriş yapar veya bir borç alırsınız ondan sonra Salla babam salla. En büyük nedeni ise "Nasıl olsa bizimdir" anlayışı.

            Bizde bu anlayış olduğu sürece ticari hayatımızda bir adım ilerleme kaydedemeyiz. Bir türlü geri ödenmeyen borç yüzünden nice dostluklar bozulup kavgalar çıkıyor. Birimizin işi eğer iyi gidiyorsa ondan faydalanma adına ona faiz verip onun işini kırıp onun yerine geçmek için bazı insanlarımız bunu fırsat kolluyor.

            Bir esnafa kiralık dükkan verip bir veya iki yıl bekleyip eğer o esnafın işi iyi giderse onu dükkanından çıkarıp aynı işi yapmak için fırsat kollayanlarda oluyor. İşte bu anlayış ile yaptığımız ticaret hiç kimseye fayda sağlamadığı gibi Viranşehir'in de ticari itibarını dışarıda oldukça düşürüyor. Bu yüzden Viranşehir esnafına borca mal vermek istemeyenlerin sayısı da her geçen gün artıyor.

            Yukarıda özetlemeye çalıştığım ticaret hayatımızla ilgili olarak şimdi herkesin bir an durup düşünmesi lazım. Biz ne yapıyoruz ve nereye gidiyoruz. Acı ama gerçek olan bu tablo bizleri her açıdan geri bırakıyor Ticari itibarımızı da oldukça düşürüyor. Lütfen ama lütfen biraz daha dikkat!

            Bilirsiniz eleştiri yaptığım konu ile ilgili çözüm yollarını da fikir olarak söylemek benim anlayışımdır. Bir borçlu borcunu zamanında ödeyemiyorsa duruma bakılır. Eğer ödeme durumu gibi bir durum yoksa ona biraz mühlet verilir. Ama hala ödeme durumu yoksa ve borcu vereninde imkanı varsa o borçtan vazgeçilir ve bu alacaklı için daha da hayırlıdır.

            Eğer bir borçlu borcunu bilerek ve kasten ödemiyorsa olay zamana bırakılır ve Allah'tan ümit kesilmez. Ama alacaklı bunu fırsat bilip işin içine faiz gibi bir durumu karıştırırsa o zaman işleyebileceği en büyük günahlardan birini işlemiş olur ki bunun altından ne bu dünyada nede Ahirette kalkamaz. Benden söylemesi...Saygılarımla.