Geçen hafta sonu her yıl Eyyup Nebi'de yapılan ( Bu yıl bizim zorlamamızla oldu) 12. Eyyup Nebi Sabır günü etkinliğindeydik. Bayağı kalabalık ve bir o kadar ilgi vardı. Ben biraz erken gidip şöyle çevre kontrolü yapmak istedim. Bakalım son hali nasıl diye.

            Derken yavaş yavaş misafirler gelmeye başladılar. Tüm hazırlıklar yapıldı ve programa geçildi. Program başlarken Mısır'dan gelen bir heyet vardı. Bu heyetin içinde İhvan Genel Sekreteri Mahmut Husein, Muhammed Mursi'nin Enformasyon bakanı Sallah Abdulmaksoud ve Şehide Esma Biltaci'nin abisi Ammar Biltaci.

            Bu isimleri tanıdığım andan itibaren öyle bir sevinç içimi kapladı ki anlatamam. Yüreklerinde ki samimiyetten olsa gerek yüzlerinde ki masumiyet ve sıcaklık insanı ister istemez onlara çekiyor. Kısa bir süre sonra kendileri ile tanışma ve kaynaşmaya başladım. Tercüman aracılığı ile duygu ve düşüncelerini aldım. Bulundukları ortamdan ve halkımızın kendilerine gösterdiği ilgiden oldukça memnun olduklarını ifade ettiler.

            Derken program başladı. Tam ödül törenine geçilecek anda bir haber geldi ve Sayın Mursi, burada bulunan bakanı ve 124 arkadaşı hakkında Mısır'ın firavun darbecisi ve yargısı kendileri hakkında idam kararı vermiş. Bunu kamuoyuna paylaştıkları anda bu misafirlerimizin duruşu ve vakarı orada bulunan herkesi kendilerine hayran bıraktı. Eeee, nede olsa bunlar asrın firavununa karşı Rabia meydanında kafa tutmuş insanlar.

,           Davalarına olan samimiyetleri beni bir kez daha kendilerine hayran bırakırken yaptıkları konuşmada ise sarf ettikleri cümleler " Bu karar bizim için bir şereftir" demeleri onların duruşlarını göstermiş oldu. Basın aracılığı ile yaptıklarını belki duyuyordum ama bunu yüz yüze ve canlı bir şahidi olarak duymam şahsen beni çok etkiledi.

            İhvan genel sekreteri Sayın Mahmut Husein ile yüz yüze bir görüşmem oldu. Özetle bana dediği "Darbeciler hakkımızda idam kararı verirken sizler bize sabır ödülü veriyorsunuz. İşte aranızda ki insani fark bu" demesi inanın bende kalbimin derinliklerinde bir iz bıraktı. Ne mutlu onlara ki bu inancı ve davaya olan samimiyeti taşıyorlar. Allah onları tez zamanda bu darlıktan kurtarsın. Saygılarımla...

            NOT: HDP Adana ve Mersin İl Başkanlığı binalarına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum ve HDP'ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.