MEHMET SARMIŞ
mehmetsarmis@gmail.com
BİR ACAYİP GENÇLİK
27/05/2015 Ayna karşısında geçirdikleri
zaman ders başında geçirdiklerinden daha çok. Nasıl oldukları ile değil, nasıl
göründükleri ile daha çok ilgililer. Her
hallerini/bazen en olmayacak hallerini bile telefonlarına kaydedip birbirleri
ile paylaşıyorlar. Bir fazla “beğeni”, bir fazla “rt” almakla mutlu
oluyor/olduklarını zannediyorlar. Gerçek arkadaşlarından kat kat fazla sanal arkadaşları
var. Takipçi sayıları ile övünüyorlar. Artık
sokaklarda bile kulaklıkla dolaşıyorlar. Otobüse binenler hemen telefonlarını
açıp dalıyor. İçinde yaşadıkları dünyadan haberleri yok; dünyayı ekrandan
izliyorlar. Bıraksanız
bütün bir günü bilgisayar başında geçirebilirler. Oynadıkları oyunların çoğu
karanlık, fantastik bir dünyada geçiyor. Baştan sona savaş, vurma, kırma,
öldürme üzerine. Ne kadar öldürürsen o kadar başarılısın. Duygu yok, acıma yok. Aile
fertleri yemek saatlerinde bir araya gelirlerse ne ala. Varsa televizyon
dizileri, belki futbol maçları, yoksa herkes odasına… Anne
baba nerdeyse onların her türlü ihtiyacını karşılamaya amade birer hizmetçi.
Onlara karşı tavırları, hitapları dehşete düşürüyor ama kendilerine göre gayet
normal. Anne babalar çocuklarıyla arkadaş olayım derken onları anne/babasız
bıraktılar, arkadaş da olamadılar. Eskiden
20 yaşına varmadan evlenirlerdi, aile sorumluluğu onları büyütürdü; şimdi 25-30
yaşına gelenler bile çocuk ruhlu. Kız
erkek ilişkileri, büyük bir hızla Avrupaileşiyor. Özenti o dereceye ulaşmış ki,
okul öncesi çocuklarda bile aşk maşk ilişkilerine rastlanabiliyor. Varlıklı
ailelerin çocuklarında hayatı yaşamanın en önemli kriterleri, yemek, içmek,
gezmek, eğlenmek, harcamak, tüketmek… Yoksul kesimlerde de özlem bunlara. Büyükler
bırakmanın derdindeyken gençlerde hala sigara büyümenin en önemli
göstergelerinden sayılıyor ve çok yaygın. Madde
bağımlılığı korkunç boyutlara ulaşmış durumda. Zengini pahalı, fakiri ucuzu ile
kafayı bulmaya çalışıyor. Kör bir
cesaret ve müzmin bir korkaklık içiçe geçmiş. Her an şiddete başvurabilir,
kendilerinin ve başkalarının hayatını tehlikeye atabilirler. 40-50
kelimelik dağarcıkları var. O da cep telefonları ve sosyal medya dolayısıyla
eciş bücüş olmuş. Ne kadar çok argo ve küfür serpiştirirlerse o kadar iyi
konuşmuş sayılıyorlar. Çoğu,
bırakın yaşadığı ilin, ülkenin, dünyanın sıkıntılarını, ailesinin
sıkıntılarından bile bihaber. O kadar vurdumduymaz. Yokluk nedir bilmiyorlar. Anne
babalar için en ideal çocuklar, en çok ders çalışan, sınavlarda en çok net
yapan çocuklar. Sosyal hayatı varmış yokmuş önemli değil. Ahlak, gelenek,
görenek, maneviyat olsa iyi olur ama olmasa ne gam? Hele bir sınavı kazansın,
hele iyi bir meslek sahibi olsun, ondan sonra bakarız. Daha
neler neler? Çok mu
karamsar oldu? Az bile. Şüphesiz
iyi örnekler de var. Ama
halimiz pürmelal. Ne
olacak bu gidişin sonu? Çocuklarımızı
ne kadar ideallerimiz doğrultusunda yetiştirebiliyoruz? Sahi büyüklerin bir
idealleri kaldı mı? Hele dindar ailelerin çocukları ne kadar dindar? Namaz,
oruç, Kur’an, hizmet, fedakarlık, sorumluluk, idealizm vb güzelliklerden ne
haber? Nerede hata yapıyoruz? Eğer yapabiliyorsak konuşmak yetiyor mu? En önemlisi
örnek olabiliyor muyuz? Ne olacak bu gençlerin hali? “Hepiniz çobansınız ve sürünüzden mesulsünüz” (HŞ) “Ey İnanlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve
taşlar olan Cehennem ateşinden koruyun.” (Tahrim Suresi, 6) Son soru: Tek suçlu anne babalar mı? |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KURTULUŞUN 100. YIL HAZIRLIKLARI - 07/08/2019 |
KURTULUŞUN 100. YIL HAZIRLIKLARI |
KENAN EVREN ÖLDÜ, ADI YAŞIYOR - 14/05/2015 |
KENAN EVREN ÖLDÜ, ADI YAŞIYOR |
ÖLÜME ÖVGÜ - 06/05/2015 |
ÖLÜME ÖVGÜ |
YA BİZDENSİN YA DA… - 29/04/2015 |
YA BİZDENSİN YA DA… |
YENİ BİR FIRSAT - 21/04/2015 |
YENİ BİR FIRSAT |
DEVLETİN MALI NEDİR? - 08/04/2015 |
DEVLETİN MALI NEDİR? |
GÜZEL ÖRNEKLER DE VAR - 02/04/2015 |
GÜZEL ÖRNEKLER DE VAR |
BİZ’İ ANLATMAYA DEVAM - 30/03/2015 |
BİZ’İ ANLATMAYA DEVAM |
YA, ALLAH BAŞARAMADINIZ DERSE… - 20/03/2015 |
YA, ALLAH BAŞARAMADINIZ DERSE… |
Devamı |