Mesela geçen Bayram sosyal medya da bir gurup takipçim bazı eleştirilerde bulundu. Söz konusu olan " 20 TL veya 50 TL ver sende İş adamı ol, sende Siyasetçi ol Sende Başkan ve mesajın yayınlansın" tartışması yapıldı. Bu duruma gerçekten çok üzüldüm. Elbette her işin bir kriteri olduğu gibi bu işinde kendine göre kriteri olmalı. İcra ettiği mesleği kendi çıkarları uğruna kullanmamalı. Ama kendini de sömürtmemeli.

                Halkın eleştirilerine mutlaka kulak verilmeli ama amacı dışında yapılan eleştirilere de kulak asmamalı. Ön yargı ile oluşan eleştiriler hiç bir zaman fayda vermediği gibi bir gazeteci de kendini ifade etme özgürlüğünü kullanırken halkın tamamını kapsamalı. Buna rağmen hala ön yargı ile yaklaşılıyorsa o zaman bunda kast vardır, buna da gülüp geçmeli.

                Özellikle siyasiler gazeteciler ile irtibatı kesmemeli ancak gazetecilerde kendini bunlara kullandırmamalı. Tüm siyasilere eşit mesafede olmalı görevinin gereğini yapmalı. Seçim döneminde aday adayı olanlar veya aday olanlar medyayı bir kullanma aracı olarak kullanmamalı ancak emeğinin karşılığı olan reklam ve tanıtım konusunda da gazetecinin hakkını hukukunu vermeli.

                İlçemizde gazetecilik yaparken toplumun inancı, sosyal yapısı ve kültürel yapısına dikkat etmeli. Yoksa toplumdan kopuk yaşayan gazeteci asla başarıyı yakalayamaz. Bu anlamda toplumun değer yargılarına sonuna kadar önem vermeli. Sırf haber olsun, gündem oluşturayım diye haber yapmamalı, bir haberi yaparken toplumun değer yargılarını da unutmamalı.

                Son olarak İlçemizde gazeteci olmak o kadar da kolay değil. Siz ne kadar iyi niyetle görevinizi yapmaya çalışsanız da hiç kimseyi memnun edemezsiniz. Zaten bir gazetecinin görevi de birilerini memnun etmek olmamalı. Toplumun değer yargılarını unutmadan toplumsal olaylara objektif bakmak yeterlidir. Toplumun çıkarlarını düşünerek yapılan haberler bizi her zaman başarıya götürecektir. Saygılarımla.