• https://www.facebook.com/Viran%C5%9Fehir-Bizim-Gazete-1269353489770245
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05336770791
  • https://twitter.com/bizimgazete63
  • https://z-p15.www.instagram.com/viransehirbizimgazete63/
  • https://www.youtube.com/channel/UC_BshBmcwBr1dd-R9Obx0ag
Üyelik Girişi
TAZİYELER

TAZİYELER:



 

 

Nöbetçi Eczaneler

Perşembe


 

  

Cuma

 

 

Cumartesi

 

 

Pazar

 

 

Pazartesi

 

 

Salı

 

 

Çarşamba


 


Nöbetçi Eczane Listesi Kaynağı: Ş.Urfa Eczacılar Odası
Takvim
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi47
Bugün Toplam482
Toplam Ziyaret13004728
Muhammed Özkılınç
furatbilen@hotmail.com
Bayramlar Bayram ola
16/08/2012

 

Suriye, Arakan, Somali ve daha nice İslam coğrafyalarında; kan, gözyaşı ve feryatlar devam ederken, bayramların gerçek manada bayram olması mümkün değildir. Resulullah (sav) Mekke’deki on üç yıl boyunca bayram yapmadı. Medine’ye hicret edip İslam devlerinin temellerini attıktan ve bayramları bayram olarak değerlendirecek duruma geldikten sonra bayram yaptı. Galiba biz, asıl bayramlara kavuşuncaya kadar, acılarımızla beraber ve burukta olsa, bayramları kutlasak daha hayırlı olur. Bir taraftan da insanlığı asıl bayramlara kavuşturma mücadelesine devam edeceğiz.

                Bayramları bayram yapan içindeki mana ve ruhtur. Yoksa zaman açısından bayram günleri de sair günler gibi 24 saatten ibarettir. Bu manevi değerlerinin asıl kaynağı elbette Allah (cc) ın insana bir lütfü ve Resulullah (sav) ın müjdesi olmasıdır.

                Ancak bayramların gerçek manada bayram olması ve ihtiva ettiği fayda ve hikmetlerin gerçekleşmesi bizlerin icraatlarıyla olacaktır. Bayramların isimlerinden başlayarak kendilerini de değiştirme operasyonuna alet olmayalım. “ramazan bayramı” yerine “şeker bayramı” gibi… Bayramları, tatil yapma, gezip-tozma,  ramazan bayramında şeker, çikolata yeme, kurban bayramında da mangal sefası sürme ve eğlence yerlerinde kurt dökme partileri olarak değerlendirirsek feci bir cinayet işlemiş ve sosyal barış, yardımlaşma ve dayanışmanın, iki büyük kalesini kendi ellerimizle yıkmış oluruz.

Ramazan bayramının bazı hikmetleri

  • Allah (cc) ve Resulullah (sav) ın emirlerine ittibadır.

Mü'min Allah (cc) ve Resulullah (sav) emrine uygun olarak yaptığı her amelde her şeyden önce ibadet yapmış olur ve sevap kazanır. İslam’da ibadet sadece namaz oruç değildir. Allah (cc) ın rızasına uygun her amel ibadettir. Bu bayram seyran gibi zevk-u safa da olsa böyledir. Bilindiği üzere ramazan ve kurban bayramlarının kutlanması hicretin ikinci yılı Resulullah (sav) tarafından emredilmiş, Cahiliye dönemine ait diğer bayramlar ise yine Resulullah (sav) tarafından aynı anda yasaklanmıştır.

                Şu halde ramazan ve kurban bayramlarını kutlamak ibadet, İslam’a ait olmayan, batılıların aramıza sokmaya çalıştıkları gün hafta ve bayramları kutlamak ise günah olup hüküm olarak, mekruh veya haramdır. Hatta Hanefi fukahasına göre kâfirlere benzemek kastıyla veya onların bayramlarını benimseyerek onlarla beraber kutlamak, kişiyi küfre götürür.

  • Aile bireyleri arasında sevgi ve muhabbet te’sis etme, pekiştirip devam ettirmektir.
  • Komşular arası sevgi ve muhabbet te’sis etme, pekiştirip devam ettirmektir.

 Allah (cc) şöyle buyuruyor: “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez. (Nisa 4/36)

Resulullah (sav) şöyle buyuruyor: “Cebrail (as) bana, komşuma iyi davranmamı öylesine ısrarla tavsiye edip durdu ki, bana komşumu mirasçı kılacağını zannettim” (Buhari, Müslim Riyazus salihin H no=  303)

  • Akrabalar arası sevgi ve muhabbet te’sisi ve sılayı rahmi ihya etmektir.
  • Bütün toplum dolayısıyla ümmet arasında sosyal barış, yardımlaşma ve dayanışmayı te’min etmektir.

Her bayram baba çocuklarıyla kucaklaşır, bayramlaşır, diğer aile bireyleri onun elini öpüp saygılarını arz ederler. Oda onlara sevgi ve muhabbetini izhar ederek öper, koklar, harçlık verir. Bayram öncesinde gücü oranınca onlara bayramlık giysi ve hediyeler alır.

Ramazan ayında zekât, fitre, sadaka, hediye, infak vs yardımlaşmalarda önceliğin akrabaya verilmesi, sonra komşuların düşünülmesi toplum bireyleri arasında sevgi ve saygı sevgi yardımlaşma ve dayanışmanın örneklerindendir.

 Kurban etinin üçe bölünerek birinin aile bireylerine ayrılması, birinin akrabalara diğerinin de komşulara hediye edilmesi de bu sevgi ve muhabbeti besleyen unsurlardandır.

Bu vb nice hayır ve bereketler sadece İslam’ın insanlığa verebileceği güzelliklerdir. İslam’ın dışındaki hiçbir sistemin asla yapamayacağı, yapmayı da düşünemeyeceği durumlardır. Esasen bütün ahlak prensipleri ruhla alakalı olup tamamen gönüllülük esasına dayanırlar. Ruha ise sadece Allah (cc) hükmedebilir. Zira ruh beşer takatini aşan bir gerçektir. Dolayısıyla bunlar Allah (cc) vahiy yoluyla indirdiği ilahi şeriatla düzenlenip korunabilir.

Mesela herhangi bir beşeri sistem; komşuya iyi davranma, aile bireyleri arasında sevgi-saygı, mü'min kardeşine karşı tebessüm etme, mütevazı ve cömert olma, cimri ve kibirli olmama vb. ahlaki prensipleri kanun, yasa veya yönetmelikle düzenleyebilir mi? Elbette hayır…

  • Fakir zengin sınıf ayırımını ortadan kaldırmaktır.
  • Toplum içinde zararlı bir takım fikir ve ideolojilerin yeşermesini engellemektir.

Biraz yaşlıca olanlar bilirler, bir zamanlar dünyayı kasıp kavuran kominizim, “ezilmiş halkların hakları” sloganıyla varoşlardaki fakir fukarayı aldatarak yer edinmişti. Ta ki asıl halkı ezen sistem olduğu anlaşıldıktan sonra iflas etti.

İşte İslam her vesileyle sınıflar arası yardımlaşma, dayanışma, gelir dağılımında mükemmel bir adalet ve başta zekât olmak üzere değişik infak müesseseleriyle hikmetli bir şekilde zenginden fakire aktarmakla asıl sosyal adalet ve gelir dağılımında denge sağlamaktadır. Dolayısıyla herhangi bir fikir ve ideolojinin istismarına imkân kalmamaktadır.

  • İnsanın manevi dünyasının imarına katkıda bulunma.

Unutmayalım ki bir millet parası, silahı, teknolojisi vs maddi güçleriyle değil, iman, ahlak, fazilet ve erdem gibi manevi değerleriyle güçlüdür. Yine bir toplum, yeme-içme, gezip-tozma ve eğlence alanlarında kurt dökmeyle falan mutlu, huzurlu ve medeni olmaz. Huzur ve mutluluk ancak insanların manevi dünyalarının imarıyla mümkündür.

Sonuç olarak bayramların bayram olması bizlerin, ziyaretleşme, yardımlaşma, dayanışma, karşılıklı saygı ve sevgiyi, komşuluk ve sılayı rahmi ihya etme gibi fazilet ve erdemleri yaşamamız ve yaşatmamızla mümkündür. Allah (cc) bayramları bayram olarak ihya etmeye bizleri muvaffak kılsın. Ümmeti Muhammedi en kısa zamanda gerçek bayramlara kavuştursun amin!.. mozkilinc@hotmail.com

                                                                                                                    

 

 



3034 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Zi-n Nureyn Osman (ra) 36 - 26/10/2021
Zi-n Nureyn Osman (ra) 36
Lüks hayat mı huzur mu - 04/10/2021
Lüks hayat mı huzur mu
Çevre Evimizdir Temiz Tutalım - 20/09/2021
Çevre Evimizdir Temiz Tutalım
Emperyal Zalimlerin Geçim Kaynağı Savaş Endüstrisi - 09/09/2021
Emperyal Zalimlerin Geçim Kaynağı Savaş Endüstrisi
Musibetler Uyarı Ceza Mükâfat - 26/08/2021
Musibetler Uyarı Ceza Mükâfat
Zi-n Nureyn Osman (ra) 31 - 29/07/2021
Zi-n Nureyn Osman (ra) 31
Zi-n Nureyn Osman (ra) 30 - 27/07/2021
Zi-n Nureyn Osman (ra) 30
Zilhicce Ayının Fazileti - 15/07/2021
Zilhicce Ayının Fazileti
Zi-n Nureyn Osman (ra) - 09/07/2021
Zi-n Nureyn Osman (ra)
 Devamı
RESMİ İLANLAR
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Hava Durumu
Saat
Site Haritası