• https://www.facebook.com/Viran%C5%9Fehir-Bizim-Gazete-1269353489770245
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05336770791
  • https://twitter.com/bizimgazete63
  • https://z-p15.www.instagram.com/viransehirbizimgazete63/
  • https://www.youtube.com/channel/UC_BshBmcwBr1dd-R9Obx0ag
Üyelik Girişi
TAZİYELER

TAZİYELER:



 

 

Nöbetçi Eczaneler

Perşembe


 

  

Cuma

 

 

Cumartesi

 

 

Pazar

 

 

Pazartesi

 

 

Salı

 

 

Çarşamba


 


Nöbetçi Eczane Listesi Kaynağı: Ş.Urfa Eczacılar Odası
Takvim
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi35
Bugün Toplam373
Toplam Ziyaret13004619
Muhammed Özkılınç
furatbilen@hotmail.com
Aile yıkılırsa ümmet yıkılır
08/02/2013

 

Bir millet parası, silahları, teknolojisi ve nüfus kalabalığıyla değil manevi değerleriyle güçlüdür. Bu manevi değerler din, iman, sılayı rahm (akrabalık bağları( komşuluk, arkadaşlık, aile vb değerledir. Bir toplumda bu değerler ne denli güçlü, sıcak ve işler durumdaysa o toplum o kadar güçlüdür. Bir toplumda bu değerler zaafa uğramışsa o toplumda zayıftır. Eğer bir toplumda bu değerler yok olmuşsa o toplumun kendisi de er veya geç yok olmaya mahkûmdur. Hatta belki yok olmuşta farkında değildir.

Bu değerlerin oluşturulup korunmasında değişik etkenler bulunmakla beraber şüphesiz bu konuda lokomotif görevi ailenindir. Tüm bu manevi değerler ailede yoğrulup pişirilerek nesillere ilmek ilmek işlenir. Şu halde bir toplumun geleceği olan bu dinamiklerin varlığı ve devamı aile yapısının sağlam olarak devam etmesine bağlıdır. Yani aile ne denli sağlam ve sağlıklı devam ediyorsa toplumda sağlam ve güçlüdür. Ama aile yapısı çürümüş, çökmüşse toplumda çökmüştür. İsterse maddi değerler açısından dudak ısırtacak güce sahip olsa da.

İşte batı âlemi, maddi değerler açısından alabildiğine güçlü ve göz kamaştırıcı görünüyor. Ancak batının aklıselim düşünür ve bilim adamları yıllardır aile yapısının sos verdiğini, böyle giderse batı toplumunun pek ömrü kalmadığını haykırıp duruyorlar. Ancak kapitalizm virüsüne müptela olmuş devlet, kurum ve sorumluluk makamında bulunanlar bu çığlığı duymuyorlar.

Tabi batının bu çirkefi sadece kendisini değil dünya insanlığını tehdit ediyor. Zira batı kendisinin sonunu hazırlayan bu çökmüşlüğü, hasımlarına karşı bir soğuk savaş aracı olarak kullanmaktadır. Bu virüsü binlerce TV kanalı ve internetten yüzlerce dilde tüm dünya insanlığına bulaştırmaya devam etmektedir. Takdir edersiniz ki bu sinsi savaş sıcak savaştan çok daha tehlikeli, zira el bombası çikolata görünümünde sunulmaktadır neslimize.

Şimdiki aile yapısı kırk, otuz, hatta on yıl önceki aile yapısıyla bile kıyaslanamayacak kadar zaafa uğramış, içi boşaltılmış kof hale getirilmiştir. Baba eski baba, anne eski anne çocuklar eski çocuklar değil. Babadan, aile reisliğinin yarısı kanunla kadına devredilmiş. Kadın bununla yetinmemiş, annelik duygularını kullanarak çocukları yanına çekip, geri kalan yarısının da yarısını gasp etmiş. Sonuç olarak bir ömür aile yüküne gönüllü hamallık yapan baba daha ele ayağa düşmeden kendi evinde sığıntı durumuna düşmüştür. Anne ise çocuklarına olan şefkati hoyratça kullanarak babanın da kendisinin de hukukunu çocukların ayaklarına paspas yapmıştır. Çocuklar ise kendilerine çağdaşlık ve özgürlük diye yutturulan erdem ve faziletten yoksun batı kültürüyle, saygı-sevgi, hak-batıl, iyi-kötü her şeyi birbirine karıştırmış, birbirine, ebeveynine, arkadaşına, komşusuna ve tüm topluma karşı görev ve sorumluluğunu yitirmiştir. Bu tablonun sevindirici istisnaları elbette var ancak genel durum maalesef bundan ibaret.

 Toplum olarak artık, lüks sığınma evleri ve darul acezeler yapmakla övünür olduk. Sığınma evlerinin adına da daha çok huzur evi demeyi tercih ediyoruz, ayıbımızı örtmek istercesine. Hâlbuki zamanında anne babanın çocuğu evden, okuldan, bakkaldan, beş on dakika geç dönse anne on defa pencereden bakıp yavrusunun yolunu gözler, baba defalarca bu çocuk nerde kaldı diye sorardı. Anne baba yavruları için ne uykusuz geceler geçirdiler yavrularının başucunda. Onlar aylar hatta yıllarca evlatlarını görmeden nasıl huzurlu olsunlar. Sığıntı evlerinin adını huzur evi koymakla o vefakâr ve cefakâr atalara huzur geleceğini mi sanırsınız. Onlar evlatlarını görebilecekleri bir yerde bir çöp kulübesinde yarı aç yarı tok da mutlu olurlar ama zamane evlatlarının bunu anlaması zor.

 

Aileyi tehdit eden tehlikeler

  1. Yeterli İslami eğitimin verilmemesi.

Aileyi asıl ayakta tutan, aile bireyleri arasındaki karşılıklı sevgi, saygı, güven, yardımlaşma ve dayanışmayı sağlayacak olan tüm ahlaki değerler ancak İslam’ın insana verebildiği Allah (cc) korkusu ve ahiret bilinciyle gerçekleşebilir ki buda İslam’ı eğitimle mümkün. Bunu ne kanun, ne de ceza-i müeyyidelerle sağlayamazsınız. Tek çare neslimizi İslam ve Kur’an eğitimiyle eğitmek peygamber ahlakıyla ahlaklandırmaktır. Bunun için okul, ebeveyn ve tüm kitle iletişim araçlarının her birine düşen görevler vardır. Ya bu görevlerimizi yapar sağlıklı, sağlam ve huzurlu aileyi kurup korur ve kurtuluruz yahut aileyi yıktığından dolayı yok oluşa doğru giden batı toplumlarının akıbetine biz de uğrarız.

  1. TV, internet ve medyanın aileyi temelinden sarsan yayınları.

Bu konuda son yıllarda kitle iletişim organlarının ne denli sorumsuzca yayınlar yaptığını hayret ve esefle izlemekteyiz. Sanki medya organlarının büyük bir bölümü aileyi yıkma konusunda söz ve işbirliği yapmışçasına yayınlar yapmaktadırlar. Ne RTÜK, ne herhangi bir kurul onların bu hoyratça yayınlarına sınırlama getirememektedir. İşin daha ilginci bunlar serbestçe Müslüman mahallesinde salyangoz satarken inanan insanlar, İslam’a ait değerlerini gündeme getirdiklerinde olmaz türlü hakaret ve iftiralara maruz kalmaktadırlar. Din düşmanı çevreler bu konuda yıllardır halka yutturdukları demokrasi putlarını da gözlerini kırpmadan yiyebilmektedirler.

TV programlarının yarıdan fazlası magazin ve paparazzi oldu. Bu programların nerdeyse tüm içeriği evlenmeyip bir kaç gün veya haftada bir eşarkadaş değiştirmeye kurgulanmış durumdadır. Bu kadarı elbette tevafuk değil, karanlık bir elin veya ellerin işaretiyle olmaktadır. Artık ima ve mecaz gerekmiyor, bu çevreler açıkça günübirlik bizim çocuklarımıza kızına da erkeğine de “ömür boyu kendinizi bir kişiye mahkûm edecek kadar geri zekâlı mısınız” diyorlar. Yani açık ve net olarak aile müessesini yıkmak için çalışıyorlar. Bizde tüm kurum, kuruluş ve bireyler olarak seyirci olmaya devam ediyoruz. Devam edeceğiz inş. Sübhaneke… Bihamdike… Vesteğfiruke… mozkilinc@hotmail.com

 

 

 



3611 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Zi-n Nureyn Osman (ra) 36 - 26/10/2021
Zi-n Nureyn Osman (ra) 36
Lüks hayat mı huzur mu - 04/10/2021
Lüks hayat mı huzur mu
Çevre Evimizdir Temiz Tutalım - 20/09/2021
Çevre Evimizdir Temiz Tutalım
Emperyal Zalimlerin Geçim Kaynağı Savaş Endüstrisi - 09/09/2021
Emperyal Zalimlerin Geçim Kaynağı Savaş Endüstrisi
Musibetler Uyarı Ceza Mükâfat - 26/08/2021
Musibetler Uyarı Ceza Mükâfat
Zi-n Nureyn Osman (ra) 31 - 29/07/2021
Zi-n Nureyn Osman (ra) 31
Zi-n Nureyn Osman (ra) 30 - 27/07/2021
Zi-n Nureyn Osman (ra) 30
Zilhicce Ayının Fazileti - 15/07/2021
Zilhicce Ayının Fazileti
Zi-n Nureyn Osman (ra) - 09/07/2021
Zi-n Nureyn Osman (ra)
 Devamı
RESMİ İLANLAR
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Hava Durumu
Saat
Site Haritası