Sayın başbakan ve A takımının, üçüncü kez aday olmayacakları malum. Sebep parti tüzüğü. Ancak şu son aylarda memleketin başına örülen ve örülmesi muhtemel çoraplar her aklıselim vatandaşı kara kara düşündürmektedir. Çok büyük emeklerle elde edilen bunca kazanımların muhafazası, başbakan ve ekibinin: “DURMAK YOK YOLA DEVAM” demesini gerektirmektedir.

Tam da ayaklarının üzerine basmaya başlamış, yavaş yavaş da ümmetin küresel sorunlarıyla ilgilenmeye başlamışken, Türkiye’nin küresel emperyalistler ve onların yerel taşeronları tarafından nasılda kuşatıldığını ibret, dehşet ve endişeyle izliyoruz. Kazanımları kısmen hatırlamak için 2001-2013 yıları arasıfarkı kısaca hatırlayalım.

·         Kişi başı milli gelir 2000 dolardan 10 000 dolara çıkmış.

·         Enflasyon % 68 den % 8 e inmiş.

·         Ekonomi % 9 küçülmeden % 4 büyümeye ulaşmış. Büyüme 2011 yıllında % 8 in üzerindeydi.

·         Eğitime ayrılan bütçe 6.5 milyar TL’den 69 TL. ye çıkmış.

·         Sağlığa ayrılan bütçe 2.9 milyardan 65 milyara çıkmış.

·         Toplam bölünmüş yol 6.100 km den 21.227 km. ye çıkmış.

·         Toplu konut sayısı, 43.145 ten 610.000 e çıkmış.

·         Merkez bankası rezervi 22 milyar dolardan 135 milyar dolara çıkmış.

·         İhracat 25 milyar dolardan 151.700 milyar dolara çıkmış.

·         IMF ye borç 25.6 milyar dolardan sıfıra inmiş.

·         Ülkenin askeri vesayetten kurtarılması. Hatırlayınız ülkenin gizli başbakanı/padişahı, MGK genel sekreteriydi ve askerdi.

·         Hortumcuların hortumları kesildi, hesap soruldu ve hortumlanan milli servetin epeyce si onların pençesinden kurtarıldı.

·         Ergenekon ve nice yan yapılanması olan örgüt ve çetelerin dişlerinin sökülmesi, bir kısmının da tamamen izalesi.

·         Parça parça ve darmadağın olan MİT toparlanıp millileştirildi. Düşünelim ki kendi dış istihbaratımız Hakan Fidanın gelmesiyle oluşturulmuş onun öncesinde dış istihbaratımızın olmayışını da biz böylece öğrenmiş olduk.

·         Anadilde eğitim vs özgürlüklerin verilmesi.

·         30 yıldır kangren olmuş terör sorunun çözülmesi, köklü ve kalıcı bir barış için ciddi ve samimi adımların atılması.

·         Kapanan imam hatip okulları yeniden ve daha bereketli olarak açıldı. Yasaklanan başörtüsü serbest olup esaretten kurtuldu.

·         Sağlık alanında çağın ötesinde sıçramalar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Sağlık turizmi yola revan devam ediyor.

·         Savunma sanayii de öyle… Kendi helikopterimiz, kendi tankımız, kendi piyade tüfeğimiz, kendi insansız uçağımız, kendi füzemiz vs.

·         Hemen hemen tüm vatandaşların sosyal güvenceye kavuşturulması.

·         Engelli vatandaşlara ve bakıcılarına maaş bağlanması.

·         Tüm öğrencilere okul kitaplarının ücretsiz dağıtımının ötesine geçilerek, fatih projesine başlanması.

·         Oneminute ve özür diletmekle dünyayla dalga geçen İsraillin burnunun sürtülmesi, haddinin bildirilmesi.

·         Ulaşımda gelinen nokta; hızlı tren, Marmaray, üçüncü köprü, üçüncü hava alanı, çılgın proje kanal İstanbul, Karadeniz sahil yolu, Obit tüneli ve nice tüneller, duble yollar vs.

Sayın başbakan ve ekibi de biliyor ki, ülkenin ayağa kalkmasının tamamlanması, sadece Türkiye halkını değil tüm ümmeti de yakından ilgilendirmektedir. Son günlerde ülkeye kurulan kumpas İslamâleminde devam eden sorunlardan müstakil değildir. Mısırdaki darbe, Suriye’deki katliamlar, yemendeki ihanetler, Tunus, Libya, Irak, Afrika’nın nice ülkeleri vb. yerlerde olan bitenler birbirinden bağımsız değil.

Kısaca Türkiye’yle beraber Ümmet ya ayağa kalkacak, yada Allah (cc) korusun belki de onlarca hatta yüzlerce yıl sürünmeye devam edecek… Dolayısıyla sayın başbakanın bir tüzük değişikliğiyle en az bir dönem daha ülkenin idaresinde bulunması gerekmektedir. Bu görüş son günlerde birçok dost meclisinde ittifakla paylaşın bir konudur. Sayın başbakana, ekibine ve kamuoyuna önemle duyurulur.