Geçtiğimiz ramazan ayı içerisinde, İstanbul’da Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın merkezinin açılışını yapmıştık. O güden beri 25 kadar il ve ilçede vakfımızın şube ve temsilcilikleri açıldı. Açılmaya da devam ediyor.

Bu akşam da (26.11.2014) Gaziantep Davet ve kardeşlik Vakfı şubesinin açılışındaydık. Merkezimizin açılışı gayet nezih bir ortamda İstanbul’un tarihi surlarının gölgesinde olmuştu. Gaziantep şubesi açılış programıysa (ŞKM) Şehitkâmil Kongre Merkezinde gerçekleşti. Program gayet bereketli geçti. Hınca hınç dolu olan salonda heyecan eksik olmadı. Konuşmacılar farklı ve birbirini tamamlayan konulara değindiler.

Konuşmacılar:

Vakfımızın genel başkanı, Recep Songül hoca efendi.

Merhum Said Havva’nın oğlu, Dr. Ahmet Said Havva

Filistin âlimler birliği Sekreteri Nevvaf Tekruri

Mısır İslam inkılabı sonrası seçilen milletvekillerinden Dr. İmaduddin Saber

                Dr. Ahmet Said Havva, Suriye’de İslami hareketin tarihi gelişimini özetledi. Yetmişli yılların sonunda yaşanan, Hama ve Humusta katliamlarında en az seksen bin insanın şehid edildiğini söyledi. Suriye anayasasında İvan hareketine mensup olmanın cezasının idam olduğunu, herhangi bir İslami çalışmaya asla izin verilmediğini anlattı.

Sonra bu gün olan bitenlere değindi. Olaylar ne kadar üzücü olsa da yetmiş yıldan fazladır devam eden zulümlerden kurtuluşun gereğine vurgu yaptı. Suriye’deki kıyamın, İslam baharının yaşandığı diğer kardeş ülkelerde yaşanan halk hareketlerinin aynısı olduğunu, kesinlikle ilk başta tamamen sivil bir direniş olarak başladığını, değişik şehirlerde aylaca süren ve on binlerin katıldığı gösterilere defalarca silahlı müdahale yapılmasına rağmen, halkın silaha teşebbüs etmediğini anlattı. Ancak sonrasında silahlı direnişin kaçınılmaz olduğunu, şöyle veya böyle varılan sonucun rejimin zulmünden kaynaklandığını söyledi.

Ahmet Said Havva’nın çıkardığı şu dersler çarpıcıydı.

“Resulullah (sav) Mekke’de bir başına ve bin bir zorluk içinde İslam adına ilk tohumları atarken, yıllar sonra o tohumların Medine’de meyve vereceğini kim bilir belki hiç düşünmemişti. Hakeza İmam hasan el Benna henüz küçük yaşında İslam hilafetini yeniden ikame etmek ve ümmeti özgürlüğüne kavuşturmak için Mısır’da başlattığı İhvan-ı Müslim’in hareketinin dünyanın dört bir yanına yayılacağını belki de hiç düşünmemişti. Ama elhamdulillah bunların hepsi de gerçekleşti.

Evet, Suriye’de zorlu bir süreç var, yüzbinlerce şehit, yerinden, yurdundan olup muhacir olan milyonlarca mazlum… Ancak şu an Suriye topraklarının en az yarısı özgür. Bu topraklarda açılan Kur'an Kursları, okul ve medreselerde binlerce çocuk Kur'an hafızı oluyor, İslam ilimleriyle mücehhez olarak yetişiyor. Dolayısıyla biz ümit doluyuz ve hakkın üstün geleceğine iman ediyoruz.”

Dr. Nevvaf Tekruri, Filistin’deki İslami direnişin tarihini özetledi, kısa aralılarla yaşanan üç Gazze savaşından bahsetti. Bu Savaşlarda Hamas ve Filistin halkının sabrı ve var olan İslami çalışmaların bereketiyle zafer kazanıldığını anlattı. Özellikle Davet ve kardeşlik Vakfı vb. İslami kuruluşların yaptıkları çalışmaların önemine vurgu yaptı. Neslin islam üzere eğitilip terbiye edilmesinin önemini özellikle vurguladı.

Dr. İmaduddin Saber’in konuşması daha da dolu doluydu. Mısır halk devrimi… Tahrir ve Rabia meydanında yaşanan destanlar… Sonrasında Askeri cuntanın yaptığı karşı devrim… Bu devrimde Siyonist ve haçlı ittifakının yanı sıra, körfez emir ve krallarının işbirlikleri… Özellikle bu emirlerin kendi saltanatlarının gitme korkusuyla, halkların kendi idarelerinde söz sahibi olmalarından ne derece korktuklarından bahsetti. Binlerce şehit, on binlerce tutuklama, on binlerce tehcir vb. olumsuzluklara rağmen sonunda yine İslam’ın ve ümmetin kazanacağını özellikle vurguladı. Anlatılanlar bir ya da birkaç yazıya sığması zaten mümkün değil. Sadece bu müjdeyi siz okuyucu kardeşlerimle paylaşmak istedim.

İlme, İslam’a ve ümmete hizmet yolunda yeni bir ses ve nefes olacak olan davet ve kardeşlik vakfı, alanında önemli bir boşluğu dolduracaktır kanaatindeyim. Davet ve eğitim çalışmaları yapan tüm İslami çalışmalar önemlidir. Tüm vakıf, dernek, cemiyet ve cemaatlerin yaptıkları hizmetler takdire şayandır. Mevlam cümlesine güç, kuvvet, sabır, sebat, imkân ve fırsat nasip eylesin. Elbette bu yapılardan birisi olan davet ve kardeşlik vakfının çalışmaları da önemlidir. Mevlam bu camianın mensupları olarak cümlemizi, vakfın içeriğini dolduracak nice hayırlı hizmetlere muvaffak eylesin.

Emeği geçen DKV – AYDER gençlerinin tamamına tekrar tekrar teşekkür eder, böylesi başarılı hizmetlerinin devamını dilerim. Selam… Dua…