Her yıl nisan ayında yüz yıl önce güya yaşandığı iddia edilen “ermeni soykırımı” gündeme getirilir. Hem de dünyanın belli başlı tüm merkezleri, medyası falan ayağa kaldırılarak… Bu yaklaşımın tamamen siyasi olduğu açık… Ama önemli değil. Bir kere kurt kuzuyu yemeye kastetmiştir.

                Hani bu vb. konuları gündeme getiren batılıların, keşke amel defterlerinde günahsız temiz bir sayfa olsa neyse. Ama birazcık tarih bilgisi olan herkes bilir ki, adalet, dürüstlük, hoşgörü ve merhamet konusunda konuşacak en son toplum batı toplumudur. (Tabii ki namuslu olan bazı kimseler müstesna…) Batının tarihi, sadece başkalarına değil, kendi aralarında da akla hayale gelmedik, zulüm, işkence, soykırım ve katliamlarla kıpkızıldır.

                Sadece son bir asırda batının bizzat yaptığı veya mazlum halkların birbirlerine yaptırdığı soykırım ve katliamlar ciltler dolusu kitaplara sığmaz. Filistin, Afganistan, Irak, Bosna, Karabağ, Çeçenistan, Ruanda, Suriye, Sudan, Somali, Keşmir, Yemen, Libya, Mısır vs. Buralarda yaşanan soykırım ve katliamların çetelesi dahi belli değildir. Gerçekte kayıplar, açıklanan resmi rakamların birkaç katıdır.

                Şu an İslam coğrafyasında devam etmekte olan katliamların sorumluları kimdir? Bu katliamların kontrollü bir şekilde devam etmesini sağlayan, batı değil midir? BM ne için vardır, ne yapar, ne işe yarar? NATO neye yarar? LAHEY kime adalet sağlar? AB niçindir? Bunun gibi onlarca soru sormak mümkündür.

Tüm bu küresel kuruluşlar sadece batının küresel zalimlerinin çıkarlarını korumak, kollamak ve geliştirmek içindir. Bir yerlerde savaş çıkarmak gerektiğinde çıkarmak, durdurmak gerektiğinde durdurmak… Terör, anarşi ve kargaşa çıkarmak gerektiğinde bunu sağlamak… Bizzat müdahale gerektiğinde ordularıyla ama daha çok teknolojik ölüm makinalarıyla giriyorlar. Son zamanlardaysa daha çok mazlum halkları birbirlerine vurdurma tekniğini kullanıyorlar. Bunun için din, mezhep, etnik köken, ırk, renk hatta kabile ve aşiret farklılığını dahi çok ustaca kullanıyorlar. Zaten batı en çok kalleşlik ve kahpelikte ustadır. Âcizane bazı bazı “batasıca batı” dediğim zaman bazı kardeşlerim istisnaları düşünerek bu kelimeyi sert buluyorlar. Hâlbuki istisnalar kaideyi bozmuyor ki…

                Biraz daha geriye gittiğimizde görürüz ki, batının günah defterinde, Amerika kıtasında yerli halkın neredeyse tamamen yok edildiğini görürüz. Yok edilen Amerika kıtasının yerli halkının sayısı 100 milyon olarak ifade ediliyor. Afrika’dan batıya köleleştirmek için milyonlarca insanın hayvanlara reva görülmeyen şartlarda, gemilerle taşınmasını, bu esnada bu insanlardan bazen yarısının bazen üçte ikisinin telef olduğunu görürsünüz. İspanyada kaç milyon Müslümanın yok edildiği, belli dahi değildir. Bazı tarihçiler 30-40 milyon civarı olduğunu kaydetmektedirler. Batıda 3-5 karikatürcü ölünce dünyayı ayağa kaldıranlar, milyonlarca insan ölümleri karşısında üç maymun…

                Papanın savunmasında tam da “özrü kabahatinden büyük” vaziyeti var. Hazret diyor ki: “Gördüklerimiz ve duyduklarımız karşısında sessiz kalamayız” koca bir yalan… Papa 1915’ten sonra doğdu; dolayısıyla “ermeni olaylarını” görmedi. Ama sadece son 50 yılda bizzat batının onlarca katliamlarını gördü ve görmeye devam etmektedir. Neden sessiz? Ermeni soykırımını (!) görmedim ama duydum diyorsa, Müslümanlara yapılan soykırımların hem de nitelik ve nicelik olarak kat kat fazla olduğu halde neden üç maymunu oynuyor?

Peki, bu savunma gereği papa, yukarıda saydığımız katliamlar ve soykırımlar hakkında açıklama yapmalı değil mi? Şu an halen devam eden katliamlar hakkında herhangi bir açıklaması oldu mu? Ne şimdi ne de daha önce herhangi bir papa, ya da batılı herhangi bir devlet adamı, hiç Yahudilerin soykırımından katliamlarından bahsetmiş midir?

Cezayir’in ilk Cumhurbaşkanı Ahmet Bin Bella Haçlı soykırımlarının vahim tablosunu bakın nasıl anlatıyor: “1492-1800 yılları arasında 100 milyon Afrikalı öldürülmüştür. Bu tarihlerde İngiltere’nin nüfusu 3 milyon, İspanya’nın nüfusu ise 11 milyondu.“

Müslüman olmadan beş yıl önce 1977 yılında yazdığı Medeniyetler Diyaloğu kitabında Roger Garaudy ise Haçlı dünyasının dehşet verici tarihini rakamlarla şöyle anlatıyor: “Batılılar yüz milyonu aşkın Amerika yerlisini öldürerek dünyada daha önce benzeri görülmemiş bir soykırım yaptılar. Bunun ardından üç yüz yıl süren köle ticareti sırasında en az yüz milyon Afrikalıyı öldürerek bir başka akıl almaz soykırımı gerçekleştirdiler.“ Bütün bunlar, Osmanlı’nın Ermeni tehcirini “soykırım” olarak anlatan Vatikan'ın yani Papalığın yaptığı dünya paylaşımına uygun olarak ve onların gözetiminde yapılmıştı… Dolayısıyla ey papa ve ey batılı liderler soykırımcı ve zalim görmek istiyorsanız, aynaya bakın… Selam… Dua…